Mavinin en mavisi gökyüzünden kahvenin en kahvesi toprağın en derinine kadar umut var sevmek için ise koskoca bir yürek ve sebep...diyordu sonbahar...bundan yıllar yıllar önce...Ve hâlâ aynı heyecanlandıran duygu seline sarılmış bir yastığa başını koymuş uykuya dalmış bir gece yarısı sızmalarindan birinde...
Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?
Okuduğum en iyi romanlardan biri olduğu kesin. Türk yazarların romanları içinde benim şimdilik favorim kesinlikle
Kürk Mantolu Madonna 'dır. Raif Efendi'nin gençliğinde Almanya'da başından geçen olaylar ve sonucunda hayata küsmüş bir adamın hazin hikayesi. Derin manaları olan, etkilenmemenin mümkün olmadığı ve kesinlikle hayatımızın devamında ders çıkarabileceğimiz hüzünlü bir hayat hikayesi. Ayrıca
Sabahattin Ali 'nin gençlik döneminde Edremit'te yaşaması ve ilk yazılarını burada bir dergi aracılığı ile çıkarmış olması da yazara ilgimi arttırmıştır.