Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Vay be… İfadelere bak
Uzviyetin gizli anlayışı, onları şuurun uzaklarında henüz şekilsiz bir karartı halindeyken karşılıyor ve dağıtıyordu. Fakat biri giderken yerinde bir yenisi peydah oluyor ve bunlar kendi mahiyetlerini şuurun merkezine sezdirmeden birbirlerinin peşinden giden bir gölgeler katarı halinde içinden çıktıkları hafızanın karanlıklarına dalıyorlardı. (…) Tabiatın onlarla Ferit’in benliği arasına giren siperi, tozlu bir mika gibi teşhis edilmelerine mani oluyor, yalnız rengi belli olmayan koyu bir zemin üzerinde şekilsiz gölgelerinin kımıldanışlarını hissettiriyordu.
bölüm 12Kitabı okudu
Ferit’in bile bir üst akla ihtiyacı olabiliyor… Şaşkınlık içindeyim :)
Onlar şuura bir baskın yapsalar, hastayı tekrar bayıltabilirlerdi. Ferit bu gizli müdafaayı anlıyor ve ona yardım etmek istiyordu. (…) Ferit kendisini, kendi anlayışından daha büyük bir gizli idrakin himayesinde hissettiği için, ona emniyetle teslim olmaktan başka bir arzusu kalmıyordu..
bölüm 12Kitabı okudu
Reklam
Kitabın en can alıcı cümleleriydi sanırım…
Sırları sırlarla veya isimleri yine isimlerle izah eden bir bilgi, ‘Hayat, hayattır. Varlık, varlıktır.’ demiş olmaktan öteye geçiyor mu? Ben çıldırırsam, odama kırmızı bir sis dolduğu için, yatağımın altından babamın kahkahası geldiği için, tıraş kutum yere düştüğü için değil, nerede, neden ve ne olduğumu bilmediğim için çıldıracağım…
bölüm 12Kitabı okudu
Ferit’in çıkış yolu araması…
Eğer bana ‘Bu, budur, bu’ dan başka bir şey söylemeyen müspet felsefeyi aşamazsam, aklın tamamıyla lüzumsuzluğuna inanacağım. Abes bir varlık nizamı içinde akıl, kör bir barsak kadar vazifesizdir. İçgüdünün yerini almaya niçin boşuna uğraşıyor? Bu kitaplara ne lüzum var? Maymunun bunlara ve elektiriğe ihtiyacı yok! Bir sebepsizlik ve hikmetsizlik nafileliği içinde, insan düşüncesinden daha maskara bir mânâ avcısı olur mu? Avını kendi yaratıyor sonra onu avlamaya çalışıyor. Evvela buluyor, kendi eserini buluyor, sonra onu arıyor. Kendi kendisiyle saklambaç oynayan bu delinin yanında, tımarhanelik deliler daha normal değil midirler?
bölüm 12Kitabı okudu
Sonunda anladın Ferit… Ne yollardan geçtin ama helal olsun…
Eğer insanın aradığı mânâ kendi icadı değilse, mânâya mânâ veren kendisi değilse, bu Allah’ın hikmetinden başka nedir?
bölüm 12Kitabı okudu
güzel...
Ben ümit kelimesinin aynı zamanda korku ifade ettiğini düşünürüm. Çünkü ümit, olması ve olmaması ihtimali olan bir şeyin olacağını farz etmektir. Fakat böyle bir farazi, o şeyin olmaması korkusu devam ettikçe mümkündür ve o korku nispetinde kuvvetlidir.
bölüm 12Kitabı okudu
Reklam
Ah Ferit ah…
Hiç aşık oldunuz mu?(…) Bazen Selma’ya karşı içimde uyanan müthiş kinin, beni ondan uzaklaştıran kinin, aşk olduğunu biliyorum. Son tahlilinde, sevgim onu kendimde veya kendimi onda yok etme özleyişleriyle karışıyor.
bölüm 12Kitabı okudu
Hayır, şaşmam…
Gazetelerde sık sık gördüğümüz ‘demokrasi, demagoji haline geldi’ sloganı bir kelime oyunundan ibaret sayılamaz. Demokrasinin halkı bir rakam halinde görmesinin zarurî bir neticesidir. 10 cahili, 9 âlime tercih eden bir sistemde, bilginin demagojiye mağlup olmasına şaşar mısınız?
bölüm 18Kitabı okudu
Ferdiyetçi liberalizm, ben ve biz arasındaki davada, birincinin müdafaasını yaptıkça bugünkü sosyal huzursuzluğun temelindeki bencilliğin çatlağını genişletti. ‘Ben’ kuduzunu azdırdı. Milliyetçilik, komünizm, sosyalizm, Hristiyan ve İslam tasavvufu ona karşı çok başka yollardan cephe almışlardır. Fakat müşterek düşmanları, ‘Ben’ dir. ‘Ben’in hürriyeti, ‘Ben’in mülkiyeti, ‘Ben’in şehveti, kazanç hırsı ve mahveti…
bölüm 18Kitabı okudu
İlerleme anlayışımız :)
Kendi merkezi etrafında her gün biraz daha süratle dönmekten başka bir şey yapmayan insan, atlı karıncada gözlerini kapayan çocuğun kilometrelerce uzaklara gitme hayaline benzer bir vehim içindedir…
bölüm 18Kitabı okudu
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.