Ağaçların kök sistemleriyle kurdukları bağlantı yoluyla dayanışma içinde olmaları, büyürken birbirlerinin alanlarına girmeyen türdeşler, dış etkenler sebebiyle ağacın kriz durumunu haber vermek için 100metreye kadar gaz salgılaması ve haberi alan ağaçların salgı üretmesi, saldırı altındayken belli yırtıcıları çağıracak feromonlar salgılayabilmeleri, öğrenme kabiliyetleri olduğu, öldükten sonra bile tohumlarına ebeveynlik ettikleri, kök uçlarındaki mantarsı ağların fiber optik internet kabloları gibi işlev görmesi ve ağaçlar arası sinyaller taşımaları, doğal yollarla oluşan ormanlarla insan eliyle oluşturulan ormanların farkları gibi şimdiye dek duymadığım ve beni hayrete düşüren birçok bilgi sade bir dille anlatılmıştı kitap içinde. Zaman zaman tekrara düşse de evde tohum ve çekirdek ekip büyütmekten başka bir şey bilmediğimden öğrendiklerim benim için büyüleyiciydi, sahiden gizli bir yaşamın aralanan kapısından içeri girmiş Alice gibi hissettim kendimi.
Doğa sevgisi taşıyan herkes bu kitabı kolaylıkla okuyabilir ve tahminimce sever de, sadece tekrara düşen kısımlara biraz sabır göstermek gerekli. Sonrasında ağaçlar, daha farklı görünüyor insanın gözüne.