Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Müslüman kelimesi de Selam ismiyle aynı kökten gelir ve hem kötülükten uzak durup Allah'a teslimiyeti hem de bunların neticesi olarak selamete ulaşmış olmayı ifade eder. Böylece Allah'ın Selam isminin tecelli ettiği Müslüman, Efendimizin tanımlaması ile elinden ve dilinden insanların selamette olduğu (hiç kimseye hiçbir yola zarar vermeyen) kimsedir.
Reklam
İki kimse karşılaştıkları zaman hangisi önce selâm verirse fazilette diğerinden üstündür. Peygamber Efendimize, (Ya Rasülâllah iki kişi karşılaştıkları zaman hangisi önce selâm verir) denildiğinde, Peygamber efendimiz (S.A.V.): (Önce selam veren Allah'a daha yakındır.) buyurmuştur. Diğer bir hadis-i şerifte de: (İnsanların Allah nazarında en makbul olanı önce selam verenleridir.) buyrulmuştur. Diğer bir hadisi şerifte : (Selama ilk önce başlayan (Yani rastladığı Din kardeşinden evvel ona selam veren kimse) Kibirden kurtulmuştur.) buyrulmuştur. (7)
Sayfa 110 - Selâmın Âdabı
Bir hadis-i şerifte Resül-ü Kibriya ( S.A.V. ):
( Siz mü'min olmadıkça cennete giremezsiniz, biri birinizi sevmedikçe de mü'min olamazsınız. Yaptığınız takdirde sevineceğiniz bir şeyi size söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.) buyurmuşlar ve ehl-i îman arasında alıp verilmesi lâzım olan bir merasim-i diniye olduğunu açıkca ümmetine emir ve tavsiye buyurmuşlardır.
Sayfa 109
Bir kimse evine veya mü'min kardeşinin evine girerken veya çıkarken çoluk çocuğuna ve mü'min kardeşlerine selâm verir, güler yüzle muamele eder, tatlı dille hatırlarını sorarsa, o evde feyzi bereket, saadet ve selâmet ülfet ve muhabbet, saygı ve tesanüt hasıl olur. Zira selâm bir duadır ki, bir evde bulunanlar veya mü'minler biribirlerine daima selâm verip almakla yekdiğerlerinin selâmetleri için dua ediyorlar demektir. Elbette ki ism-i İlâhinin anıldığı evlerde Cenabı Hakkın nuru, feyzi tecelli eder, o ailede ve o evde hayır ve bereket, saadet ve selâmet, ülfet ve muhabbet, saygı ve tesanüt husûle gelir. Allah'ın isminin anılmadığı yerde ise hayır ve “bereket olmaz.
Sayfa 106
Selam, kul ile Rabbinin arasına çekilmiş manevi bir köprüdür. Hangi koşulda olursa olsun, selam verilmeli, alınmalı ve her zaman yayılmalıdır. O'nun adı anlırsa dudaktan dökülen selam olmanın dışına çıkar çünkü. Dua olu.. Onun adını anarsan eğer, arzuhâle dönüşür selamın. Kulun Rabbine arzuhalinden sevimli de bir șey gelmiyor benim aklıma. Gönülden gönle, dudaktan kalbe işlenen muhabbettir bana göre selam. O yüzden diyorum ya, selamı yaymak için muhabbetin gönle düşmesi beklenmez. Sen verirsin selam... Muhabbet gönlüne kendiliğinden düşer.
Sayfa 31 - PDF (◞ ‸ ◟ㆀ)
Reklam
İslamın selamını ilk kez veren Ebu Zer..
Ebu Zer daha ortada selam falan yokken Es Selamu Aleyküm diyerek peygamberimize selam vermiş peygamberimiz de bu selama aleyküm selam diyerek karşılık vermişse bu selam çok hoşuna gitmiş. Yıllar sonra Ebu Zer bu olayı bize anlatırken: ''Vallahi ben, İslam'ın selamını ilk kez verenim.'' diyecektir.
Sayfa 441 - İslam'ın Mesihi, Ebu Zer El GifariKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.