-ön söz-
Ahlaka, eğitime, liyakata, bilime neden bu kadar çok yabancılaştık? Oysaki bilimin babalarıydı atalarımız. Sormak istiyorum neden diye! Bir şeylerin iyi olabilmesi için birilerini kurban vermemize gerek yoktu. Evet başımız sağ olsun fakat bu cümleyi kura kura vatanda sağ bırakmadık. Bu yalnızca gidenlerin hikâyesi değildir. Bu kalanların da hikâyesidir. Mesela bir sonraki felakette hangimiz kurban gideceğiz?
Sayfa 8Kitabı okudu
‘’Bir felaketten kurtulunca ardından güzel günler gelir.’’
Sayfa 77Kitabı okudu
Seneca(MÖ 4--MS 65)
Size yalvarıyorum, ölümsüz Tanrıların sanki mahmuzla dürter gibi
ruhlarınızı harekete geçirdiği
bu olaylardan dehşete kapılmayın:Felaket erdemin vesilesidir.
Sayfa 65Kitabı okudu
"Ben kıyımdım."
Sayfa 34 - E-kitap/Zade MeadowsKitabı okudu
"Ben sadece bir tehdit değil, aynı zamanda bir felakettim."
Sayfa 25 - E-kitap/Zade MeadowsKitabı okudu
Öyle olur.
Felaketler üst üste gelince, birbirleriyle adeta rekabet ederler.
Sayfa 447 - KemalKitabı okudu
Zaten, bir felakete sükûn ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
Bir felaket ne kadar geç gelirse o kadar iyidir!
Ansızın gelen felaket insanları en çok ümide sarıldıkları zamanda zedelemekten haz alır.
Sayfa 33Kitabı okudu
"Ne kadar fena olsa da, insan durumu bilirse ilk sarsıntıdan sonra kendini toparlar. Felaketi beklemek felaketin kendinden bin beter olur; hele felaket meçhul olursa!"
Bilgi YayıneviKitabı okudu
Her yeni felaket, ancak yaşandıktan sonra açıkça anlaşılabilir bir hale geliyordu.
Sayfa 253 - Jacob BlackKitabı okudu
“Felakete uğramış bir insanı en fazla dert ortağı ağlatır.”
