Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
"Kadınların vazifeleri kadar hakları vardır." Bakara 228.
İslam fikhına göre bir Müslüma nın devleti, anayasası Kuran'a dayalı olan ve insanlara İslam adaletiyle hükmeden devlettir...
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
"Fıkıh sanatı öyle bir sanattır ki onun sayesinde insan, kanunkoyucunun haklarında açıkça tespitte bulunmadığı özel şeyleri, haklarında açıkça ve özellikle tespitte bulunduğu şeylere bakarak tespit etme gücü elde eder."
Sayfa 33 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
" Ey iman edenler, namaza kalktığınız vakit yüzünüzü, dirseklerinize kadar ellerinizi ve kollarınızı yıkayın.Başlarınıza meshedin ve topuklarınıza kadar ayaklarınızı da yıkayın." (El-Maide Suresi ; 6)
Denilmiştir ki ; "Adem (a.s) Cennette buğdayı yediğinde, yüzü ile buğdaya yönelmiş,eliyle almış,eliyle başına dokunmuş ve ayağıyla yürütmüştü. Tövbesi kabul olduğu zaman, günahkar a'zalarını yıkaması, başına dokunduğu için başını meshetmesi ilham olundu." Alimlerin çokları ; "Abdest a'zalarının yıkanmasının hikmeti budur" diye nakletmişlerdir.
Abdest
Usame ( r.a) rivayet etti ki ; "Cebrail (a.s) Resulullah (s.a.v)'a gelerek vahiy ile abdest almayı öğretmiştir. Peygamberimiz abdesti bitirince mübarek avuçlarıyla su alıp iki mübarek uylukları arasına saçmıştır." Bu hadis, abdestin Mekke'de farz olduğuna fakat ayetinin Medine'de indirildiğine delildir. Sözün kısası, abdestin Mekke'de farz olması Allah'ın ilmi ve ilhamı ile olmuştur.
Reklam
Abdest; Lügatte vazâetten güzel ve temiz manâsınadır. Şeriatta ise; belirli üç a'zayı yıkamak ve başın dörtte birine mesh etmektir.
Temizliğin yapılması akıl ve nakil yoluyla sabittir. Akıl yoluyla sabit olması ; Abdest ibadet için alınır, çünkü; ibadet yakınlıktır. Bu bakımdan aklen ibadette temizlik gereklidir. Nakil yoluyla sabit olması ; Abdest ayeti,abdest a'zalarının temizlenmesinde kesin bir delildir.
"Abdest ayeti Hicretten sonra Medine'de nazil olmuştur. Namaz ise ittifakla Hicretten önce Mekke'de farz olmuştur. Bu takdirde abdest ayeti inmeden önce abdestsiz namaz kılınmış olması lazım gelmez mi?" diye sorulursa; "Abdest gerçekte Mekke'de farz olmuştur. Fakat ayetle sabit olması Medine'dedir" diye cevap verilir.
Reklam
Teravih namazının cemaatle kılınması. Buna Hz. Ömer (r.a)'ın sünneti denir. Çünkü bunu O başlatmış ve devam ettirmiştir.
Mütevatir hadis
Mütevatir hadis; yalan söyleme konusunda birleşmesi aklen mümkün olmayan bir kalabalık tarafından nakledilen hadislerdir.
"Sulh, karşılıklı rıza ile anlaşmazlığı ortadan kaldıran bir akittir" (md. 1531).
AKDİN İKİ TARAFINI BİR ŞAHSIN TEMSİL ETMESİ
1. Umumi kaide Prensip olarak bir şahsın, akdin iki tarafını temsil veya teşkil etmesi caiz değildir
Hulefa-yı Raşidin Devri
Fıkhın gelişmesine etkisi, sadece sahabe neslinin hakim olması ve sonraki dönemlere örneklik ve kaynaklık teşkil etmesi yönüyle Hulefa-yı Raşidin devri, bu dönem içinde özel bir öneme sahiptir. Hz. Ebu Bekir ile 11/632 yılında başlayan Hulefa-yı Raşidin dönemi, dördüncü Raşit halife Hz.Ali'nin 40/661 yılında şehid edilmesiyle sona ermektedir. Bazı müellifler, iktidarın Muaviye'ye geçtiği 41 yılına kadar yaklaşık altı ay süren Hz. Hasan'ın hilafeti ile Ömer b. Abdilaziz'in 99-101 yıllarındaki hilafetini de bu döneme dahil ederler. Fakat 'doğru yolda olan ve hakikate sımsıkı sarılan halifeler' anlamındaki Hulefa-yı Raşidin (el-Hulefau'r-Raşidun) nitelemesi, İslami literatürde Hz. Peygamber'den sonraki dört halifeyi yani Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali'yi (r.anhüm) ifade etmek üzere kullanılmıştır. Dört halife dönemi, fıkıh tarihi açısından son derece önemlidir. Bu önem, hem vahyin kesilmesinden sonraki ilk dilimde onların eliyle sergilenen örnek metodolojik tavırdan, hem sahabe neslinden itibaren bütün müslümanlarırı/ümmetin onların döneminde alınan karar ve verilen fetvaları icma kuwetinde görmelerinden, hem de bizzat Hz.Peygamber'in, kendisinden sonra onların örnek alınmasına yönelik buyruklarından kaynaklanmaktadır. Her ne kadar bazılarınca sened ve metin açısından eleştirilse de, bu yöndeki hadislerden en meşhuru şudur: "Herhangi bir ihtilafla karşılaştığınızda sizin göreviniz, benim sünnetime ve Hulefeı-yı Rôşidin'in sünnetine uymaktır. " Ebu Davud, "Sünnet" 5; Tirmizi, "İlim" 16; Müsned, iV, 126, 127.
Sayfa 75 - İSLAM HUKUKUNUN TARİHİ GELİŞİMİ II. Sahabe DönemiKitabı okuyor
390 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.