"Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Köktaş Hoca Kitapyurdun'a e mail göndermiş: ya onu(siyonist yazar Yuval Noah Harari) ya da beni çıkarın demiş. Onlar da Yavuz Köktaş Hocayı çıkarmış. Kitapyurdu siyonist yazarı savunan açıklama yapmış. Artık siyonistlerle aynı cephedeler. Kitapyurdu da boykot listesinde yerini almalı!!!
(Farklı sebeplerden dolayı tercih ettiğim bir site değildi. Bundan sonra yanlışlıkla uğrayacağım bir site bile olamaz!!!)
Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden
Kurşunlar yağdırır can alır düşünmeden
Elbet senin de bir sonun olacak eminim
Göreceğiz inşâALLAH Azrail'e can vermeden!
Yıkılasın israil! Enkazını göreyim
Sana ülke diyenin yüzüne tüküreyim!
Dünya üzerindeki birçok köşede insanlık onuruna karşı işlenen acımasız eylemler, birçok insanın yüreğini dağlamaktadır. Bu karanlık noktalardan biri de adını Kudüs'ten alıyor.
Kudüs, tarihin derinliklerine kök salmış, kutsal topraklarıyla birçok inanç için önem taşıyan bir şehirdir. Ancak son dönemlerde, bu kutsal topraklarda huzurun yerini hüzün ve zulüm almış gibi görünüyor.
İnsan hakları, adil bir yaşam hakkı ve barış, bu coğrafyanın temel taşları olmalıdır. Ancak maalesef, Kudüs'te bu değerler ayaklar altına alınıyor. İnsanlar, sadece inançları uğruna değil, sıradan bir yaşam sürdürebilmek için mücadele ediyorlar.
Her gün haberlerde, masum insanların gözyaşları ve çaresizlik içindeki bakışlarına tanıklık ediyoruz. Bu durum, sadece bir şehrin hikayesi değil, aynı zamanda insanlığın vicdanını sarsan bir trajedidir.
Ancak umutsuzluğa kapılmak yerine, bu zorlu sürecin farkında olup, değişimi savunmak önemlidir. Zulüm altında kıvranan her toprak, insanlığın ortak sorumluluğudur. Dünya, adil bir gelecek için el birliğiyle mücadele etmelidir.
Belki de bugünün Kudüs'ünde yaşananlar, yarının daha adil bir dünyanın temellerini atmamıza yardımcı olacak bir ders olabilir. Unutmayalım ki, insanlık olarak ortak bir sorumluluğumuz var: Adalet, barış ve insan hakları için mücadele etmek.
Umarım bu yazı, zulüm altında olan her toprakta yaşanan acıyı fark etmemize ve değişim için adım atmamıza vesile olur.
Sıkıldık Gazze paylaşımlarından. Yüz gün oldu. Sürekli bunları paylaşmak zorunda değilsiniz. Artık normal hayatımıza dönmek istiyoruz. Sürekli Gazze’yi konuşamayız diye bir yazı okuduğunuzda hâlâ sinirleniyorsanız hamd edin. Bir kalbiniz var demektir
Mehmet Akif Ersoy'u uzun yıllardır gazeteciliğini severek takip ederim. Bir gün Esra Elönü'nün programında okuduğu şiirle kendisine daha fazla sempatim oluştu ve
Gazzeli bir kardeşimiz şöyle diyor: “Müslüman ülkelere söyleyin bizim için gıyabi cenaze namazı kılmasınlar. Biz diriyiz, ölü olan sizsiniz.”
İG/SAİDERCAN
Saat,tarih Sınırı belirlemeksizin!..
Bundan gayrı Kalan ömrümüzü bu uğurda; Aksamız avlusunda neşe dolu çocuklara, ibadetleriyle hemhal olan kardeşlerimize kavuşana kadar özellikle uyku uyuyamayan tüm derttaşlar!
Aksamız tam manasıyla özgürlüğüne kavuşana dek her fırsatta Abdestlerimizi tazeleyelim n'olur. Daha sizle paylaşamadığım çok güzel