Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Conflict
Dünyanın en 'çapkın' ülkesi Türkiye oldu.
Haber İçin Algı Merkezini Takip Ne Kadar Doğru?
Yurt dışı merkezli medya alışkanlıkları üzerine yapılan yeni bir araştırma; gençlerin, içeriğini daha az güvenilir kabul etmelerine rağmen, geleneksel haber kaynaklarına kıyasla sosyal medyayı tercih ettiklerini ortaya çıkardı. 1997-2012 yılları arasında, adeta teknoloji çağında doğan Z kuşağının, gündelik alışkanlıkları arasında yer alan haber okuma davranışları araştırıldı. Araştırma; 18-24 yaşındakilerin, haberleri, sosyal medya üzerinden gençler tarafından haberler, çok daha yüksek oranda sosyal medyadan takip ediliyor. alma olasılıklarını araştırdı. Sonuç, geçmişe göre bugün Araştırmanın ilginç olan kısmı ise, aynı çalışmaya katılan gençlerin bu sosyal medya hesaplarına güvenmemesi. Söz konusu platformlara güvenmedikleri halde, "Haber için algı merkezlerini takip ne kadar doğrudur?" sorusunu akıllara getirdi.
Reklam
OBEZİTE ORANI 4 KATINA ÇIKTI
Lancet isimli tıp dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre çocuklarda ve ergenlerde obezite oranı, 1990'dan bu yana dört katına çıktı. Oldukça önemli verilere değinen araştırma sonuçları, acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Söz konusu araştırmaya göre dünyada bir milyardan fazla kişi obez ve 2022 verilerine göre bu kişilerin yaklaşık 880 milyonunu yetişkinler, 159 milyonunu çocuklar oluşturuyor. Türkiye ise 200 ülke arasında obezite oranları açısından kadınlarda 42'nci; erkeklerde 60'ıncı sırada yer alıyor. Uzmanlar, kalp hastalığı, Tip-2 diyabet ve bazı kanser türleri dahil birçok ciddi sağlık sorununun oluşma riskini artıran Obezite hakkında acil mücadelede kapsamlı değişikliklere ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
Son Dakika
"Her Şeyin En İyisini Hakettiğini Düşünen Genç Kızın Bu Sonuca Tam Olarak Nasıl Vardığı Sorusu Gizemini Koruyor." ~ Zaytung.
Kahvaltı Ve Akşam Yemeği Saatlerine Dikkat!
Akşam yemeği ve kahvaltının daha erken saatlerde yenilmesinin kalp, beyin ve damar hastalıkları riskini azalttığı belirlendi. 103 bin yetişkin insandan yemek yeme alışkanlıkları hakkında 7 yılda toplanan veriler incelendi. Sonuçlar, akademik dergi Nature Communications'ta yayımlandı. Buna göre, 09.00'dan sonra kahvaltı, 21.00'den sonra da akşam yemeği yemenin kardiyovasküler sağlığı olumsuz etkilediği tespit edildi. Üstelik, kahvaltı ve akşam yemeği saatlerinde, belirtilen vakitlerin üzerine geçen her saatte kalp ve beyin damar hastalığı riskini %6 artırdığı gözlemlendi. Akşam yemeğini 21.00'den sonra yiyenlerin beyin damar hastalığına yakalanma olasılığının, 20.00'den Önce yiyenlere kıyasla ( daha fazla olduğu bildirildi. Ayrıca gecenin ilerleyen saatlerinde yemek yiyenlerin, erken yiyenlere kıyasla daha sağlıksız alışkanlıklar geliştirebileceğine işaret edildi.
Beynimiz Travmatik Anıları Daha Farklı Algılıyor!
Yapılan bir araştırmaya göre, insan beyni travmatik anıları, hüzünlü anılardan daha farklı bir şekilde algılıyor. Şöyle ki, kişi travmatik deneyimlerini hatırladığı zaman beynin hafızayla ilgili bölümü aktive olmuyor. Çalışma, Nature Neuroscience isimli dergide, 30 Kasım'da yayımlandı.
Reklam
Dünya Mutluluk Raporu: "Gençlerimiz yıl geçtikçe mutsuzlaşıyor."
Seni ilgilendirmiyor!
Tivi kullanıyor musun bilmiyorum ama ( Kullanıyorsan hemen bırakmalısın çünkü en zararlı uyuşturucudur kendisi. ) kullanmasan bile illaki akşam haberlerine denk gelmiş ve izlemişsindir. Senden bir isteğim var. Hemen şimdi kitap ayracını tam bu sayfaya koy ve beş dakika kadar haberleri izle. Her haberi sonuna kadar izlemene gerek yok. Başlıklara bakıp biraz dinlesen yeter. Ancak izlerken kendine bunları neden izlediğini sor. Demek istediğim ben neden haberleri izliyorum sorusu değil. Haberin içeriğini sorgula. Haber diye sana anlatılan şey seni neden ilgilendiriyor? Hayatına nasıl bir katkısı olacak? Bunu yaptığın zaman, kimi durumda seni nefretle dolduran veya endişelendiren haberlerin seni hiç ilgilendirmediğini ve saçma olduğunu anlayacaksın. Sadece zaman kaybı. Eğer hırsızlık yapmıyorsan ve ne çalacağına karar veremiyorsan 'Merdiven Korkuluklarını Çaldı - İstanbul ' başlıklı haber seni ilgilendirmez.
İnsan vücudunda gezinebilen robotlar
Bir araştırmacı grubu, gelecekte insan vücudu içinde dolaşarak yaraları veya hasarlı dokuları iyileştirebilecek küçük canlı robotlar geliştirdi. "Antrobot" adı verilen bu robotlar, Harvard Üniversitesi'ne bağlı Wyss Enstitüsü ile Tufts Universitesi'ndeki ekipler tarafından geliştirildi. Çalışmada, farklı yaş ve cinsiyetteki bağışçılardan alınan yetişkin insan hücreleri kullanıldı. Araştırmacılar, nihai hedefin Antrobot'ların gelecekte tibbi uygulamalarda kullanılması olduğunu vurguladı ve bunun mümkün olup olmadığını görmek için Antrobotları, insan nöronları üzerinde hasarı taklit etmek amacıyla test etti. Bulgular, minik robotların henüz insan dokularının iyileşme mekanizmasını tam olarak anlamadığını gösterdi. Ancak, nöronların, hasarlı bölgelerinde büyümeyi teşvik ettikleri gözlendi. Bu çalışma, gelecekteki tıbbi iyileştirmeler için umut vaat eden bir adım olarak değerlendirilebilir, ancak daha fazla araştırma ve geliştirme gerekmektedir.
Çanakkale'deki Yılkı Atları, Meraklıların İlgi Odağı Oldu
Çanakkale'nin Lapseki ilçesindeki kırsal alanlarda, uzun yıllardır varlıklarını sürdüren yılkı atları özgürce dolaşıyor. Bu atlar, geçmişte tarım ve taşımacılıkta kullanılan ancak tarım makinelerinin yaygınlaşmasıyla doğaya salınan ve zamanla vahşileşen bir grup atı ifade ediyor. Bugün Lapseki'nin dağlarında gruplar hâlinde yaşayan 10-15 yılkı atı bulunuyor. Yılkı atları, bölge halkının yanı sıra buraya gelen meraklılarının da ilgisini çekiyor. Üçpınar köyünde, büyükbaş hayvanlar için yapılan su yalaklarından su içmeye gelen yılkı atları, artık köyün doğal sakinleri haline gelmiş durumda. Köylüler, zaman zaman mahsullerine zarar verse de yılkı atlarının varlığını kabullenmiş durumda. Uçpınar köyü muhtarı Metin Demirtaş, atların uzun zamandır bu bölgede olduğunu ve zamanla gruplar hâlinde dolaşmaya başladıklarını belirtiyor. Atların, köylülerden kaçmadığını ve bazen akşamları köyün içinde bile durduklarını ifade ediyor. Yılkı atlarının yakalanması yasak ve beldenin bir parçası haline gelmiş durumdalar. Köylüler, atları gözlemlediklerini ve her grubun bir liderinin olduğunu ifade ediyor. Liderlerin, gruplarını koruduğunu ve hiç kimsenin, liderin mevkiine giremediğini belirtiyor. Köylülerin yılkı atlarına alışık olduğunu ve sevdiklerini ifade eden Demirtaş, yılkı atlarının diğer vahşi hayvanlar gibi liderleri olduğu için zarar görmediğini söylüyor.
İnsan ve Hayat - Sayı 167 (Ocak 2024)
İnsan ve Hayat - Sayı 167 (Ocak 2024)
Reklam
Yalnızlığı Araştırma Komitesi Kuruldu
Bireyselliğin arttığı ve birlikteliğin azaldığı günlerde, bir grup bilim insanı tarafından insanlar arasında artan yalnızlığın beden ve akıl sağlığını olumsuz etkilediği öne sürülerek bir araştırma komitesi kuruldu. Bilim insanları, sosyal bağlardaki zayıflamanın kardiyovasküler hastalıklarda artış, hipertansiyon, diyabet, bulaşıcı hastalıklar, bilişsel işlevlerde bozulma, depresyon ve anksiyete ile ilişkili olduğunu vurguladı. Kurulan komitenin başlıca hedefi, yalnızlık konusunu yakından incelemek ve mevcut en iyi bilimsel kanıtlara dayanarak yalnızlığın ne olduğunu, nasıl tanımlanabileceğini ve onunla mücadele etmenin ana yollarını tam olarak belirlemektir. Yalnızlığın neden halk sağlığı sorunu haline geldiğine dair São Paulo Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü'nden Klinik Psikolog Dorli Kamkhagi'nin açıklamalarına göre şunlar bulunmaktadır: - Koronavirüsten korunmak için evde kalmak ihtiyacı, birçok insanın evlerini artık ayrılmak istemedikleri bir konfor alanı olarak görmesine neden oldu. - Birçok şehrin "yalnızlaştırıcı ortamlar" üzerine inşa edilmesi. - Şehir planlamasının belirlediği fiziksel çevrenin, sosyal bağlantı kurmayı zorlaştırması. - Sosyal kopukluk hissiyle ilişkilendirilen sosyal medya ağlarının çoğalması. Uzmanlar, yalnızlığın kaygı, depresyon gibi durumlara yol açtığını fark ettiğimizde doğrudan tedavisine odaklanmamız gerektiğini öneriyor. Uzman desteği, arkadaşlarla görüşmek veya zaman zaman yürüyüşe çıkmak gibi faaliyetlerin bu durumla başa çıkmada faydalı olabileceği belirtiliyor.
"Çok" Çalışıyoruz
✅ Türkiye'nin en çok çalışan ve en az kazanan Avrupa ülkelerinden olduğu doğru. Eylül 2023 itibariyle Türkiye, haftalık ortalama 44,2 saat ile Avrupa ülkeleri arasında en çok çalışan ülke. Temmuz 2023 itibariyle ise Avrupa’daki en düşük dördüncü brüt asgari ücret Türkiye'de. 👇 🔗 teyit.org/analiz/turkiye-...
“Her gün saat bir civarı gazeteler devreyi kapatıyor ve bir akım tüm insanlığı çarpıyor. Hislerdeki, düşüncelerdeki, acılardaki ve dehşetdeki bu senkronize olma hali dizlerimin bağını çözüyor ve ben dalganın üstündeki bir talaş parçasına, hortumun içindeki bir toz zerreciğine dönüşüyorum. Zorla koparlıyorum sıradan şeylerden ve her sabah cinnetin dipsiz kara kuyusunun üzerinde havada asılı kaldığım bir dehşet anı yaşıyorum. Ve düşeceğim bu kuyuya, düşmek zorundayım.”
Sayfa 40 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.