Son yatacağı yer bir iki avuç topraktan ibaret olan kişiye de ki: Sarayını, çardağını göklere kadar yükseltmeye ne hacer var?
Eldeki fırsatı ganimet bilmeye çalış. Adem bile nasibi tükenince cenneti terk etti.
Gönlü aşkla diri olan asla ölmez. Biz de âşıkız, şu halde ebediliğimiz âlem ceridesine kaydedilmiştir.
Hafız Şirâzi diyor ki
"Sırrımızı gayrilere anlatmadık ve anlatmayız. Sırlarımızı mahremimiz olan Dost'a anlatırız. "
hafiz falı (فال حافظ)
Dün gece seherde beni gamdan kurtardılar
O gece karanlığında, ab-ı hayat sundular
Zat ziyasının parıltısıyla kendimden geçtim
Bana sıfat tecellisinden tesnimler sundular
Ne mübarek ve kutlu bir geceydi o gece
Kadir gecesiydi bana yeni bir hayat sundular
Artık yüzümü sevgilinin cemalinden ayırmam
Çünkü bana sevgilinin zat cilvesini sundular
Muradına ulaşıp, mutluysam niye hayret!
Fakir ve müstahaktım, sadaka diye sundular
Hatif, o gün bana bunların müjdesini verdi
Çünkü bütün acılara sabır ve sebatı sundular
Dilimden dökülen bütün bu balları şekerleri
Sabrıma karşılık olarak kamış diye sundular
Hepsi Hafız’ın himmeti ve âşıkların duasıdır
Dünyanın acısından kurtul diye sundular ...
.
Hafız Divanı
Vefalı bir dostum yok dertten başka
Bir can dostu adayım yok gamdan başka
İyiliğini kötülüğünü sor sen kendine
Niçin bir başkası hesap sorsun sana?
Allah'tan korkana kolaylık verir Allah
Aklına gelmedik yerden rızık verir ona.
Müslümanlar, bir zamanlar bir gönlüm vardı.
Bir sorunum oldu mu, ona açılırdım.
Üzüntü girdabına düşecek olsam,
Düşündüğü çare ile sahile çıkma umudu belirirdi.
Dert ortağı bir gönül, yol iz bilen bir arkadaştı.
Halden anlayanların dayanağıydı.
Sevgilinin sokağında yitirdim gönlümü.
Allahım orası nasıl sımsıkı tutunulan bir yermiş!
Mahrumiyet kusuru olmayan hüner yoktur, ama
Benden daha mahrum bir aşk dilencisi olabilir mi?
Şu perişan canıma merhamet edin.
Bir zamanlar o da işbilir, olgun biriydi.
Aşkın bana söz öğretmesinden beri
Dediklerim her mecliste konuşulurdu.
Hafız ince manalı sözler eden biridir deme artık.
Onu da gördük; zırcahilin biriydi!
Sayfa 523
Dünyaya gelen herkesin harap olması mukadderdir.
Söyleyin bana: Harabatta ayık kalan nerede?
Sayfa 89
Deyiver bizden sevgiliye; unutmaya çalışmasın adımızı.
Unutkandır; biliriz; zaten anmaz adımızı
Sayfa 67
İki dünyanın huzuru bağlı iki kelimeye:
Mürevvet et dostlara
Geçinmeye bak düşmanla.
Sayfa 51
عاقبت منزل ما وادی خاموشانست
Nihâyetinde varacağımız yer susmuşlar vâdisidir. (Mezarlık)