Hikaye 1950'li yılların başında Ankara ve İstanbul'da geçiyor. Kitabın ilk başlarında Nevin ile tanışıyoruz. Nevin emekli bir konsolosun kızıdır, yurt dışında eğitim almış, ailesi tarafından iyi yetiştirilmiştir. Mesleği gazeteciliktir ama asıl mesele yaşadığı toplumun kurallarına, fikirlerine uymayan ters düşen biridir, en önemlisi bir kadındır. Özdemir adında bir eşi vardır ama romanda evliliklerinin çöküşünü okuyoruz. Nevin en başından beri toplum tarafından dışlanılan, hor görülen ve arkasından konuşulan bir kadındır. Bunun en büyük nedeni ise toplum tarafından dayatılan doğrulara kendi bildiği, yetiştiği, öğrendiği ahlaka göre hareket etmesidir. Romanda kayıp aranıyor ibaresini görürüz ama aslında aranılan kişi Nevin değil Nevin'in kendisini aramasıdır.
Açıkçası kitabın asıl konusunu, anlatmak istediğini, bizlere sunduğu şeyi yarısından sonra anlamaya başladım ve benim için tamamlayan unsur ise en sondaki mektup oldu. Konsantrasyon gerektiren, düşündüren bir eserdi. Benim için muhteşem diyebileceğim bir eser değildi ama okunması gereken eserlerden biri olduğunu düşünüyorum.