Gurbet yolu böyle. Sanki dikenli tellerin arasından geçiyormuş gibi bir yolculuk bu. En iyisi yine dönüş yolunu düşünmek. Ne zaman gerçekleşeceği, hangi trenin, kaçıncı seferiyle olacağı henüz bilinmeyen o uzak yolculuğu düşlemek.
20:30. Tren Uzunköprü'de. Duygular ne çabuk değişiyor. Trenin koridorlarında bu kez daha önce hiç yaşamadıkları, içlerine hiç oturmamış olan bir hissiyat dolaşmaya başlıyor.
Burası vatanlarını son kez görecekleri yer.
İşçi başına bir Alman çöreği ve yanında koyu bir kahve ikram edilecek. Çöreklerin yenilip, kahvelerin kaldığını görenler zamanla öğrenecek. Türkler çay sever.
Bir süre sonra menü de değişecek.
Kahve yerine çay, çörek yerine peynir ekmek verilecek.
1961 yılının yaz aylarında Berlin'in orta yerine büyük tuğlalar yerleştiren Alman inşaat işçileri,
ördükleri duvarın gölgesinin çok uzaklara düşeceğini biliyor muydu?