Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
31 Ekim 1961 Almanya İşçi Göçü/İş Gücü Anlaşması
"Gurbet çalışmak demektir dedi, hem de gece-gündüz. Çok çalıştı, çok kazandı; az harcadı, çok biriktirdi. Hele bir dönelim memlekete; o zaman görsünler beni, dedi; az yedi, çok biriktirdi... Geçenlerde bir kapalı kutu içinde memleketine getirdiler onu gördüde vah etti, yazık o göremedi.."
A. Erol Göksu
A. Erol Göksu
144 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Büyüleyemeyen Gerçeklik
Zorlandım, bu ikinci Latife Tekin kitabım ve hala metne girmekte zorlanıyorum. Bu inceleme yazısına başlamadan önce şunu belirteyim ki iyi bir büyülü gerçeklik akımı takipçisiyimdir. Farklı coğrafyalardan pek çok temsilcisini okudum en başta ana vatanı Latin Amerikalı yazarları tabi. Türkiye'deki en bilinen temsilcisi Latife Tekin'i bu kadar geç okumam da benim kabahatim. Büyülü gerçeklik sizi ikilemde bırakan bir akımdır. Öyle unsurlardan bahseder ki ne tamamiyla hayal ürünü dersiniz ne de kesinlikle gerçektir diyebilirsiniz. Bu kitapta ise metin gerçeklikten fazlaca uzaklaştırıyor okuyucuyu. Gerçekliğini sorgulamaktan vazgeçiyorsunuz bir yerden sonra. Daha çok bir yerle ilgili gerçekçi bir masal dinliyormuşum hissine kapıldım. Latife Tekin kelimelerle çok rahat ve başarılı oynuyor bunda hiçbir sorun yok ama bana kalırsa biraz aşırıya kaçıyor. Metin sizi içine almak yerine her denemenizde dışarı itiyor. Kıvrak cümleler arka arkaya gelince öyküye girmekte zorlanıyorsunuz. Bunu bu kadar seri yapabilmek büyük bir meziyet elbette ama bana büyülü gerçeklik hissini geçiremedi doğrusu. Anlatmak istediklerim, Isabel Allende (Ruhlar Evi) okumuşsanız daha rahat anlaşılabilir yada okumadıysanız bir bakın derim.
Berci Kristin Çöp Masalları
Berci Kristin Çöp MasallarıLatife Tekin · Can Yayınları · 20181,703 okunma
Reklam
Kofferkinder
Almanların Türk çocuklarına koydukları isimlerden biri. Ellerinde bavullarla ülkeden ülkeye savrulmalarının hakkını veriyor bu isim: "Bavul çocukları"
Sayfa 203 - Diaspora SözlüğüKitabı okudu
Göçmen evleri birbirine benziyor. Eşyası az, umudu çok. Geçici bir zaman için kuruluyor evler. Geri dönene kadar idare etsin yeter deniyor. Bu evlerde fazlalığı ya da şatafata yer yok.
Sayfa 162Kitabı okudu
Dom Katedralʼinde Bayram Sabahı
Heykeller örtülerle kapatılıyor, herkes kendi seccadesini getiriyor ve yüzlerce Türk işçi 3 Şubat 1965 günü Domʼun kuzey yakasında bayram namazını kılıyor. Kölnische Rundschau "Tarihi Bir Gündü" manşeti atıyor. Die Zeit, "Haçlı Seferi'ne gidenlerin uğurlandığı katedralde ezan sesi..." diye başlayıp uzunca bir yazı yayınlıyor.
Reklam
"Burası Türkiye'nin Sesi Radyosu, Gaziantep'in İslahiye ilçesinden, Köln'de çalışan İbrahim'e yapılan istek türkü geliyor sırada. Muazzez Türüng seslendiriyor : Öyle bir derde düştüm ki."
Bir Uyanış: Ford Grevi
"İşçi kardeşim, yabancı ilde yapacağın iyi iş de, kötü iş de şahsına yüklenmez, memleketimize ait olur."
Sayfa 147Kitabı okudu
Göçmenlik onlara biçilen bir yazgı. İstenildiğinde değiştirilebilen, dönüp terk edilebilen bir hayat olmaktan çok uzak.
Sayfa 131Kitabı okudu
Sıla Yolu
Yarım asırdan fazladır süre gelen Türklerin yaz tatili yolculuğuna verilen isim. En kısası 1500 km., en uzağı 4000 km. olmak üzere Avrupa ülkelerinden Kapıkuleʼye uzanan yol. Uzun yıllar boyunca kendi içerisinde oluşan ritüelleri sebebiyle sıradan bir yolculuktan daha fazlasını ifade eden diaspora kültürü.
Sayfa 204 - Diaspora SözlüğüKitabı okudu
Reklam
Her değişim onlara memleketten uzakta geçen zamanın fazlalığını hatırlatıyor.
Sayfa 140Kitabı okudu
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.