Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Aldi önemli, Aldi kırmızı çizgimiz :))
Aldi poşetlerine konulan yolluklar koltuk üstlerine yerleştiriliyor. Otobüsün teybine Uzelli basımı bir kaset konuluyor. Yola çıkmadan dertli dertli çalmaya başlamalı. Şoför sesini açıyor. "Bir anadan dünyaya gelen yolcu, dünya senin vatanın mı, yurdun mu?"
Sayfa 192Kitabı okudu
Seda...
... bu iki yaşamlı dünyanın hiçbirisine yabancı değil. İkisinin de bir parçası.
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Bana sorarsan asıl sebep geçmişin politikacıları, Almanya'daki insanımızı başıboş sürü gibi bıraktılar. Döviz makinesi gibi gördüler bizi.
Sayfa 179 - İsmail AkarKitabı okudu
Unutmadık unutmayacağız!
Bir zaman sonra Almanya'nın bazı şehirleri Türkler için başkaca anlamlar ifade edecek. Wolfenbüttel, Duisburg, Schwandorf, Mölln ve Solingen adları duyulduğunda Almanya'nın herhangi yeşil bir şehrini değil, içerisinde aileleriyle birlikte yakılan Türkleri hatırlatacak en önce. Bezci, Satır, Can, Arslan, Yılmaz, İnce, Öztürk ve Genç ailelerinin isimleri, yaşadıkları ve öldürüldükleri şehirlerin yerlerine geçecek. Bir daha hiç değişmemek üzere...
Sayfa 176Kitabı okudu
Gün geliyor Almanya'nın küçük şehirlerinden birinde ip merdiven bulmak mümkün olmuyor. Hepsi birkaç gün içinde satılıp bitiyor. Müşterisi kim? Türkler mi? Olur da evimiz yakılırsa diye balkonlardan aşağı sarkıtmak için alıyorlar. Korkularından hep kapı zilindeki Türkçe isimlerini bile sildikleri küçük evlerinin en gözle görülür yerine yerleştiriyorlar. Yanına da kova kova su.
Sayfa 176Kitabı okudu
... bizi çok sevdiklerinden değil yani :))
"Almanya'da üretimin sürmesi için nefret edilen yabancılara ihtiyaç var."
Sayfa 173 - Siegfried BuschluterKitabı okudu
Reklam
Benim adım YABANCI/GURBETÇİ/AL(A)MANCI
Düşünün bir kere. 1961 yılında bizler buraya geldiğimizde "Hoş geldiniz" diyerek karşılamışlardı. Daha sonra bizleri pis ve ikinci sınıf olarak görmeye başladılar. Bunu söylediğimiz zaman "Ülkenize dönün" diyorlar. Türklerin de Almanların da bunda suçu yok. Çünkü Türkiye döviz, Almanya işgücü istiyordu. Benim adım yabancı. Meskeksiz, i̇kinci sınıfım. İş vermiyorlar.
Sayfa 167 - Semra ErtanKitabı okudu
Göçmen evleri birbirine benziyor. Eşyası az, umudu çok. Geçici bir zaman için kuruluyor evler. Geri dönene kadar idare etsin yeter deniyor. Bu evlerde fazlalığı ya da şatafata yer yok.
Sayfa 162Kitabı okudu
"Bizim evde akşam haberleri ayakta izlenirdi. Televizyonu aldığımız yıl Kıbrıs Harekâtı başladı. Babam da haberlerde şimdi bayrak çıkacak, Türkiye'yi gösterecek, ayıp olur diye hepimizi ayağa dikerdi."
Sayfa 162Kitabı okudu
Yeni yollar
Çalışıp para biriktirirken geride bıraktıkları hayatın, onları bir dondurucunun içinde beklediğini düşünüyorlar. İstenilen para kazanılıp, kesin dönüş tarihi geldiğinde eski hayatlarına kaldıkları yerden devam edeceklerini umut ediyorlar.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
"Türkler topu sözleşmelerinde sadece yüksek ücretlilere yarayan zam sisteminden şikâyetçiydiler ve bantlardaki sürate dayanamadıkları için direndiler. Türk işçisi zorla Almanya'ya gitmiş değildir; istenmiştir, gitmiştir, çalışmıştır ve çalışmaktadır. Ancak esir değildir, haklarını elbette savunacaktır."
Sayfa 158 - Halil Tunç, Türk-İş Genel Sekreteri, 4 Eylül 1973Kitabı okudu
25 Kasım 1973 tarihinde Sirkeci'den Almanya'ya giden son tren kalkıyor.
Sayfa 155Kitabı okudu
"Mezarlarımız yabancı ölülerle dolu. Alman ölülerini bile yabancılar gömüyor artık. Almanya göç edenlerin ülkesi mi olacak? Birliğimiz yabancılar yüzünden bozuluyor."
Sayfa 154Kitabı okudu
Bir Uyanış: Ford Grevi
Beş gün boyunca Almanya'nın kontağını kapatan "Türk Grevi" hüsranla sona eriyor.
Sayfa 149 - 30 Ağustos 1973Kitabı okudu
105 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.