yaşam onun için bir hastanın yorgun gözlerini acıtan güçlü beyaz bir ışık gibiydi.
Sayfa 410Kitabı okudu
"ölülerin ölü kalmasını isterdim. neden ben ve içimdeki güzellikler ölüler tarafından yönetilsin ki? oysa ki güzellikler canlı ve kalıcı şeylerdir. diller, gelir ve giderler. onlar ölümün tozlarıdır."
Sayfa 119Kitabı okudu
böylece evreni birleştiriyor ve ellerinde kaldırarak ona bakıyordu. ve bilgisi arttıkça, evrene, yaşama ve tüm bunların içindeki kendi yaşamına tutkuyla hayran oluyordu.
Sayfa 112Kitabı okudu
"Herkesin ulusu en kahraman, herkesin dini en yüce."
“Biz burada yaşamı hak edip etmediğimizi kendimize hiç sormadık…”
“Yoksulların hayal gücü geniş olur, hatta hayal gücünden başka bir şeyleri olmadığı bile söylenebilir…”
"Büyük şeyleri küçük hale getirme gücü olan bir binici tanıyorum." Dudaklarında sinsi bir gülümseme belirdi. "Ve küçük şeyleri de ... çok, çok daha büyük hale getirebilme."
Gözlerimi devirdim. Mira, erkek arkadaşları konusunda her zaman benden daha açık sözlü olmuştu... Gerçi benim sadece iki erkek arkadaşım olmuştu. "Yani, ne kadar büyük?"
Sayfa 20 - Olimpus
Hayatımı kitaplara adamam gerekiyordu, sırt çantamı hafifletmek
için onları bir köşeye atmam değil.
Sayfa 17 - Olimpus
Galiba duygularını gösterme konusunda üstün hizmet ödülü falan verilmiyordu.
Sayfa 15 - Olimpus
"Çok fark etti." Ejderhalar narin kadınlara bağlanmazlardı. Onları yakarlardı.
Sayfa 14 - Olimpus
"Babanı seviyordum ama o öldü," dedi annem, sanki hava durumu hakkında konuşuyormuş gibi. "Artık bir şey isteyebileceğini hiç sanmıyorum."
Sayfa 14 - Olimpus
"Beyaz ten, açık renk gözler, açık renk saçlar." Bakışları kendime olan güvenimin her zerresini emiyordu.
Sayfa 12 - Olimpus
Ben çok kısaydım. Çok kırılgandım.
Kıvrımlarım aslında kas olmalıydı ve hain bedenim beni utanç duyacağım kadar kadar savunmasız kılıyordu.
Sayfa 12 - Olimpus
Merhametsizliğiyle nam salmış bir kadından zerre kadar merhamet beklemek, hatta buna dair ufacık bir umut beslemek saçmalığın daniskasıydı.
Sayfa 11 - Olimpus