Yaşamı boyunca sessizlik nedir bilmemiş olan insan sessizlikten korkar. Gecenin dehşeti, karanlığından çok sessizliğinde yatar. Esiri mutsuz eden zindan değil, özgürlüğün çınlayan ritminin eksikliğidir. Dört bir yanınız yumuşak ve düzenli fısıltılarla çevriliydi: Denizin ılık dalgalannın fısıltısı, kumsalda yanan ateşin çıtırtısı, hurma ağaçlarının rüzgârda hışırtısı.
"En büyük ideal, Kutsal Kitap ve vahiy inancı üzerine tefekküre dalrruş, her şeyden elini eteğini çe^niş bir beyefendi idealidir, Guzmân."
“Mutlak idealler yoktur, Senyor, faaliyetle geçen bir ömrün dünyevi ödülleri vardır, yalnızca.”
“Kanun nedir?” diye haykırdı uzun boylu keşiş. Bu sorusu yalnızca sessizlikle cevaplanınca öfkeye kapılarak kendisi cevap verdi: "Kartaca Sinodu, Efes Konsili ve Aziz Augustinus'un yazdıkları!”
"Hayır, Senyor, alın yazısı vardır, kader vardır, hiyerarşiyi devamlı kontrol eden ve dönüştüren erdem vardır; insan dünyanın şanı şerefi, alaya alınışı ve muammasıdır, dünya ise ya insanın şanının ya da alaya alınışırun çözülemez muammasıdır.”
"Sence kusurlu bir dünyanın tanımı nedir, Monsignore Lu-dovicus?"
“Herhalde bir şeylerin eksik olduğu, tamamlanmamış bir dünya dır.”
“Benim icadım bunun tam zıttı bir açıklamaya dayanıyor: Ancak biz hiçbir şeyin eksik olmadığına inandığımız zaman dünya kusurludur; daima bir şeylerin eksik olduğunu biliyorsak o zaman kusursuzdur dünya. Olayların gerçek gidişatına paralel ilerleyen ideal bir gidişat tasarlayabileceğimizi kabul ediyor musun, monsignore?"