Onu, keskin ve yoğun bir özlem duygusu uyandırmıştı. Yakıcı, yeri boş kalan, içini sızlatan bir özlem duygusu; ama bu duygunun nereye yöneldiği belli değildi. Öylesine bir özlemdi işte; belki boşluğa, belki hiçbir yere; belki de özlem duygusunun ta kendisine.