Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
''Ama inan bana, insanların çoğunun ruhu, bedeninden önce çürür.'' Zülfü Livaneli
“aynada pazar, düşte uyunan uyku, ağızsa gerçeği söylemede.”
Reklam
Köy havası ve kitap...
Güneşli bir pazar günü, köy kahvaltısı ve kitap huzuru...
112 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Yazarın kült olmuş eserlerinden biri olan kısa romanı önceden de çok duymuştum ama yakın geçmişte ülkemizde işlenen siyasi bir cinayetin sonrasında çok adı geçince okuma isteği duydum. Kısa roman bir çırpıda okunabiliyor ama etkisi kesinlikle boyutundan çok fazla. İnsanı çok değişik duygulara sürüklerken aslında hep eleştirdiğimiz ama inadına da her yerde görmeye alışık olduğumuz, "başkalarının başına gelen acılara duyarsız kalma..." konusunun güzel bir örneği. Olayları ve insanları ön yargılarımızdan sıyrılarak değerlendirip, hayatımızı ona göre dizayn edebilirsek aslında dünyanın çok da yaşanmayacak bir yer olmadığını keşfedebiliriz diye düşündüm. Ülkemizin ve tüm dünyanın olağanüstü dönemlerden geçtiği bugünlerde biraz olsun kendimizi iyi hissedeceğimiz en ideal yer olan "kitaplarda.." buluşmak üzere..
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,8bin okunma
Önyargının gücü..
416'ncı sayfanın kenarına eczacıdan aldığı kırmızı mürekkeple, kendi el yazısıyla şu notu düşmüştü: Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım. Bu karamsar yorumun altına da, kan rengindeki aynı mürekkeple yapılmış keyifli birkaç kalem darbesiyle, içinden ok geçen bir kalp resmi çizmişti.
Reklam
İspanyol ve bazı Latin klasiklerini okuduğuna kuşku yoktu, zamanının yargıçları arasında en sevilen yazar olan Nietzsche'yi çok iyi tanıyordu.
İlk kez kendi yazgısına hükmeden Angela Vicario, işte o zaman nefretle aşkın karşılıklı tutkular olduğunu keşfetmişti.
Angela Vicario, aşk yoksunluğunun sakıncasını şöyle bir dokundurmaya cesaret edebildiyse de, annesi tek bir sözle onu susturmuştu: "Aşk da öğrenilir."
Reklam
Lacan’ın bir formülü var her şeyden önce: “Birisini sevmek, kendinde olmayanı vermektir.” diyor.
Çiftliklerde yaşayanlar köylere iniyorlar, köylerde yaşayanlar kentlere gidiyorlardı. Kentlerde insanlar arasında kayıplara karışıyorlar, hiç oluyorlardı.
“Tepe sarptır ve dibi görünmeyen yarıklarla çevrilidir. Luvina’da insanların düşlerinin bu yarıklardan çıkıp geldiği söylenir..”
54 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.