Yine de Sevr Anadolu Türkiyesini tamamen parçalamaktan çok uzaktı. Batıda Lozan' dan sonra basilan ders kitaplar genelde Sevr Antlaşmasının, Kemalistlerin erken dönemdeki propaganda materyallerine göre
hazırlanan, Antlaşma’nın Anadoluyu tamamen parçalara ayırma ve Türkiye'yi minik bir devlet olarak bırakma niyetiyle
hazırlandığını ima eden haritalarını içermekteydi. Bu haritalar hatalı bir şekilde nüfuz alanların artık Türk toprakları olmadiğını gösteriyordu.
Gerçekte Türk olmayan tüm yerli grupların Türkiye'nin bölünmesine dönük hükümlerden yararlanacağı: durumda bile Anadolu'nun oldukça önemli bir bölümü Türkiye'de kalmaya devam ediyordu.
Çoğu zaman bir orta yol bulmak, doğru yolu bulmaktan daha
önemlidir. Grev kararı tartışan bir grup işçinin başarısı, beraber hareket edebilmelerine bağlıdır. Zira yönetime karşı tek tek savaşanlar, haklı olmalarının bir faydasını göremeyeceklerdir. Kimse küçük
balıkları yutmadan önce onlarla münazara yapmaz.
Daha az rekabet içeren bir senaryo düşünürsek, örneğin kendilerine ev bakan bir çiftin de uzlaşabilmesi lazım. Birinin âşık olduğu diğerininse nefret ettiği bir evde oturmaktansa ikisinin de orta
derecede makul bulduğu bir seçenek çok daha sağlıklı olacaktır.
Bir kaplan olsaydık ne pahasına olursa olsun bildiğimizde diretirdik belki (kâr maksimizasyonu) ama sosyal bir hayvan ödün
vermeli ve daha da önemlisi, diğerlerinin verdiği ödünü hesaba
katmalı. Orta yol ile kendi yolumuz arasındaki mesafe çok büyük
olmadığı sürece (kişisel çıkarlarımızdan fazla taviz vermiyorsak) ve
bu mesafe diğer katılımcılar için de benzer olduğu sürece (diğerlerine kıyasla fazla taviz vermiyorsak) doğru bir seçim yaptığımıza
kendimizi inandıracak safsatalar, grup açısından epey faydalılar.
Yok eğer uzlaşı çabamız takdir edilmez de enayi yerine konduğumuzu düşünürsek bu sefer tersine, safsatalar yardımıyla direnmeye başlarız. Bu senaryodaki sorun akıl yürütmeyi beceremeyişimiz değil, adalet duygumuzun hasar görmüş olmasıdır. Safsata,
adaletsizliğin bir semptomudur
olduğu için mi 36 sıra üstümüzdeler?
Ekmekten başka beklentisi olmayanların, iktidardan başka gayesi olmayanlar tarafından yönetildiği yerlerde, safsata bilgisi de işe
yaramayan bir süper güç gibi kalıyor
Siz, ey ali insanlar, bunu məndən öyrənin: bazarda ali insanlara heç kim inanmır. Və əgər orada danışmaq istəyirsinizsə, nə olar ki?! Lakin kütlə göz vurur: "Biz hamımız bərabərik".
Siz, ey ali insanlar, kütlə beləcə göz vurub deyir, - ali insanlar yoxdur, biz hamımız bərabərik. İnsan insandır, Allahın qarşısında biz hamımız bərabərik!
Allahın qabağında! - Lakin həmin bu Allah daha ölüb. Lakin kütlə qabağında biz bərabər olmaq istəmirik. Siz, ey ali insanlar, bazardan rədd olun!