Ruhu yorgunlara gün aymaz. Uykusunu alamaz. Bir ilaç alsam, uyusam, yataktan atsalar bile koma halinde kalsam. Uykum var ama uyuma iznim yok. Hüznüm beni rüyalara gömüyor ama, kabuslar geri veriyor. Hangisi daha güzel? Uyanıkken çekilen acılar mı? Uykuda görülen kabuslar mı? Sonsuzluk uykuna yatsam mı? Ona da izin yok dimi? Yasak! Zaten her şey yasak. Ben tutsak....
Ya hep ya hiç felsefesini bırakıp zararın neresinden dönülürse kârdır düşüncesini edinebilseydim hâlihazırda ilgilenmekte olduğum birçok alanda kendimi bulunduğumdan çok daha ileri bir seviyeye taşımış olurdum. Maalesef kendi elimle işlerimi zorlaştırıyorum. Hem problemin hem çözümün farkında olup uygulamaya geçirememek oldukça aptal hissettiriyor.
Usul usul yaşamak istediğimiz her şeyi depremlerle anladık.
Yaşlı koca dünya!
Senin de sonun var...
Herkes kendi anıtını dikmiş acılarından yontarak...
'Ben' oldum bunlarla deyip
Kendimizden geçmişiz ne yazık!
Eserimizle gurur mu duysak
Yoksa ayağımıza bağlayıp
Kendimizi sulara mı bıraksak?
Yine Nietzsche'ye selâm etmeden,
Aforizmasından öpmeden geçemeyeceğim;
Öldürmeyen yaralar şişirdi bizi!
Davul etti!
Kuyuya halat uzatmayın ayrıca
Zira matematiğiniz zayıf...
Ben dedim. İyi ettim.
Ah anne, anne! Ben sadece hâlâ küçük bir çocuğum. Başımı kucağına koyup da niçin ağlayamıyorum? Niçin hep ben kuvvetli, hep ben metin olmak zorundayım. Ne kadar isterdim, bir defa da ben ağlasam, ben teselli edilsem!
Falanca dişi "X kitabını okumayı düşünüyor" 120 beğeni almış, okumamış bile daha, düşüncesini bile beğenmişler, neden çünkü o bir dişi.
Biz de burda alıntı, ileti girelim 10-12 kişi okuyup da -bazıları okumuyor bile eminim- beğenince mutlu olalım. Neden çünkü ben gişiyim.
İsmimi değiştirmeyi düşünüyorum, Melahat ya da Melike favorilerimden.