Gramsci'nin "hegemonya mücadelesi" ve "organik aydın / geleneksel aydın" gibi kavramlarını anlayabilmek adına bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
kualiafelsefedergisi.com/2020/07/gramsci...
"Mükemmel bir hükûmet asla var olamaz ; çünkü insanların tutkuları hırsları vardır .Şayet insanların tutkuları, hırsları olmasaydı ,zaten o zaman hükûmete de gerek kalmazdı ."
İdeolojinin içinde olanlar da, yani sizler ve ben, tanım gereği ideolojinin dışından olduklarını sanırlar: ideolojinin ideolojik kimliğinin ideoloji tarafından pratik düzlemde yadsınması da ideolojinin yolaçtığı sonuçlardan biridir.
“Krallara ders vermek bahanesiyle, halka nasıl yönetildiklerini öğreten bu Cumhuriyetçinin amacı, halkı zulmün boyunduruğundan kurtarmak için, kurnazca uyandırmaya çalışmaktır.“
Jean-Jacques Rousseau tilkinin hakkından tilki gelir diye düşünerek belki de iyi kalpli tilki
Niccolo Machiavelli yi şu cümlesiyle deşifre etmektedir:
“Krallara ders vermek bahanesiyle, halka nasıl yönetildiklerini öğreten bu Cumhuriyetçinin amacı, halkı zulmün boyunduruğundan kurtarmak için, kurnazca uyandırmaya çalışmaktır.“
Prens adlı kitap incelemesinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz 👇🏻
Prens
Siyaset Kuramının Baş Yapıtı . . .
Bu eseri hiç okumamış birinin siyaset hakkında yorum yapması durumunda bu yapılan yorum, içerik itibariyle sığ kalacağı gibi ayrıca parçaları tamamlanmamış bir puzzle gibi eğreti duracak , o anlatılan kişinin zihninde oluşan ana tablo tam olarak
Ben hayatım boyunca seçim yaptığımda kayıp-kazanç arasında da bir seçim yaptığımı gördüm. Bu yüzden eminim insanlar, aslında seçim yapmaktan çok seçimin sonuçlarından dolayı istemeden kendilerine biçilen bir rolü oynarlar. Seçimler içerisinde bunun tek istisnası bilgi-biliş seçimidir. İnsanların tek kötü yanı bilmeyi, bilgi öğrenmeyi seçmemeleri ya da tesadüfen seçmeleridir. O yüzden Sokrates bunu aşılamaya çalışmış olmalı./1
‘’…yıllarca pek çok sıkıntı ve tehlikeye göğüs gererek öğrenip anladıklarımı, çok kısa sürede anlayabilme olanağını sunmaktan daha büyük bir armağan verebilmem olanaksız.’’ s.37