İstanbul, Balkan çamuruna bulanmış, yenilginin beraberinde getirdiği kara leke gün geçtikçe büyümüş, depremlerle, yangınlarla hırpalanan yorgun ve bezgin koca şehrin her yanını kaplamıştı.
Toprağa verdiğimiz er yine de şanslı. Hiç olmazsa bir mezarı, mezar taşı var. Gelen geçen yolcular ruhuna Fatiha okuyabilecekler. Ya Balkan'da bıraktığımız şehitler? Ne bir mezar taşları var ne de Fatiha okuyanları... Artık onlar gurbette sayılır.