Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türk İslam Ülküsü

Profil
Müslümanlar kendilerini yücelten mukaddesatla sahip oldukları makamları gaye edinip dünyevileşince hem Allah'ın gazabını hem de milletin nefretini üzerlerine çektiler. Allah'ın (cc) rızasını ve milletin muhabbetini kazanmanın yolu hesabî politikacı olmak değil, hasbî mümin olmaktır.
İhsan Şenocak
İhsan Şenocak
Millete aşk işi boş dedikten sonra gece 3 civarı Osmanlı'nın 4. Mehmed Dönemi Haritası aklıma gelince uzaklara dalışım...
Reklam
Dünyamız, peygamberlerden mahrum kalsa idi, herhalde akıl, müşahhasa tapınmaktan kurtulamayacaktır. Sahte dinleri, tanrıları kahreden şanlı peygamberlerin tümüne selâm olsun.
Sayfa 55 - PdfKitabı okuyor
Bize, insanlık haysiyetimizi öğreten, bize Allah'tan başkasına rüků ve secde etmememizi bildiren, bizi objektif ve sübjektif putların boyunduruğundan kurtaran şu muhteşem cümle, peygamberlere vahiy ile gelmiştir: «Allah'tan başka tanrı yoktur.>>
Sayfa 55 - PdfKitabı okuyor
Peygamberler ve velîler, aklın anlayamayacağı, garip bir ruh hali içinde, İlâhî bir coşkunlukla beraber duyum ve akıl üstü bir idrâke ait sesler ve mânâlar getirirler. İlham budur. Ancak, veli-lerde ilham, bir zan ve tahmin konusu taşıdığı halde, peygamber-lerde kesin bilgi niteliğindedir. Vahiy ise, yalnız peygamberlere mahsus olup onların yüce idrâklerine bir «nur şerraresi>> halinde vasıtalı veya vasitasız olarak inen kesin ve mutlak bir ilâhi mesaj-dır, Vahiy için peygamber idrâki gereklidir. Bu idrâk kazanılmaz, doğuştan ve sadece bu vazife için seçilmiş insanlarda vardır.
Sayfa 54 - PdfKitabı okuyor
Objektif ve determinist bir âlemin içinde çalkalama çalkalana yoğrulmuş «bir akıl», insanın sübjektif ve hürriyetçi karakterini elbette tatmin edemez. Böyle bir akıl, insan idrâkini bağlayıcı ve hapsedici bir nitelik taşır.
Sayfa 52 - PdfKitabı okuyor
Reklam
İnsanlık tarihi, bize, bu tür tecrü-belerini nakleden sayısız peygamberin ve velînin varlığından söz etmektedir. Aşağı yukarı bütün kültür ve medeniyetlerin temelinde bu peygamberlerin ve din ulularının «tebliğleri» yatar. Bütün bunları bir çırpıda inkâr etmek, kültür ve medeniyetlerin inkârı mânâsina gelir. Bu yüce kişilere ve medeniyet kurucularına «deli, meczup, hasta, histerik, yalanci...» demek cesaretini gösterenler, gerçekte insanın kendini, kültür ve medeniyetini yıkmaya yöneldiklerini görmeyecek kadar hasta, gafil veya hain midirler?
Sayfa 54 - PdfKitabı okuyor
Gerçekten de sezgiyi, ilhamı ve vahyi «kabul etmeyen» bir akıl, insan idrâkini eşyada tüketir, maddeye mahkûm kılar. Biz «parça akla»> değil “akl-ı küll"e muhtacız.
Sayfa 51 - PdfKitabı okuyor
Akıl, idrakimizi kaostan kurtaran ve şuurun aydınlığında doğan bir düzen ve disiplindir. Filozoflar, haklı olarak aklın kanunlarından kategorilerinden, formlarından söz etmişlerdir. Yani, akılla insan zihni hem karışıklıktan, hem başıboşluktan kurtarılmıştır.
Sayfa 52 - PdfKitabı okuyor
"İnsan, diğer canlılara nazaran daha zekidir”, diyoruz. Bu insan idrâkinin, onlara nazaran, güçlü tecrid ve tamim kabiliyetine sahip olduğunu kabul etmek demektir. Bizi çevreleyen canlı cansız varlıkların bağrına yerleştirilmiş «mesajlar», «objektif veriler» halinde duyu organlarımıza ulaşırlar, biz, yalnız onların idrâkinde kalmayız, onları tecrid ve tamimlerle mefhumlara (kavramlara), hükümlere ve düşünceye kanar işleyerek şuurumuzda yüceltiriz. Kısaca, varlıklardan, olaylardan taşan veriler, insan zihninde ve idrâkinde tasnif edilir, ayıklanır, mânâlandırılır ve yüceltilir. İşte zekâ bu kâbiliyetimizdir. İnsan bu kabiliyetle doğar. Araştırmacılar, zekâca irsî faktörlerin rolünü, çevre şartlarına nazaran daha önemli bulmuşlardır. Hiç şüphesiz, çevrenin zekâ üzerindeki tesirleri küçümsenemez.
Sayfa 50 - PdfKitabı okuyor
Reklam
İnsan, ancak Allah'a inanmakla Mutlak Varlık şuuruna ulaşabilir; çelişkisiz «sonsuz varlık» kavramını edinebilir. Allah, mutlak varlık olarak, varlığı ile sonsuzluğu ifade ettiğinden «yokluğu imkânsız» kılmakta, «zât» ve «sifatları» ile tükenmeyen yegâne varlık olmaktadır. Allah, sonsuz varlık olduğundan bir tanedir. Birden fazla sonsuz varlık olamaz. Çünkü, biri diğerini sınırlamış olurdu. Allah <<ahad» (bir)dır. Bu, İslâm'ın vazgeçilmez, temel prensibidir. Müslüman, beş duyu ile yakalanmayan, tasavvur edilemeyen «<bir tek Allah'a» inanır ve iman, «gaybe» (gizli olana)dır. Allah, tek ve mutlak varlık olduğundan, herhangi bir yabancı etkiye maruz kalamayacağından yegâne mutlak irade sahibi olan varlıktır.
Sayfa 46 - PdfKitabı okuyor
<<Mutlak» olan iki şeyden söz edilebilir: Birincisi «Mutlak Varlik», ikincisi de «<mutlak yokluk». Mutlak Varlık Allah'tır, mutlak yokluk ise <<yok»tur. İslâm'da Allah, benzeri ve zıddı olmayan varlıktır. İslâm, <<Mutlak Varlık»ta var olma cehdini getirdiği halde, Budizm, <<mutlak yoklukta» tükenme istirabını savundu. Oysa varlıktan hiç-liğe (Nirvanaya) giden bir yol yoktur. İslâm'a göre: «Her şey Allah'tan geldi, yine Allah'a dönecektir.>>
Sayfa 45 - PdfKitabı okuyor
Görebildiğimiz kadarı ile bir «kitab-ı ekber» olan kâinatın içine serpiştirilmiş bu «ilâhî mesajların» en önemli muhatabı insandır. O insan ki, bir hayvanı hayatın üstüne sıçrayarak, «düşünmek» ve «<ilim edinmek»> ile emredilmiştir. «Rabbim, bana eşyanın sırlarını aç» diyen yüce ve Sevgili Peygamberimize selâm olsun.
Sayfa 49 - PdfKitabı okuyor
Mutlak Varlık olan Allah, sonsuz ve tükenmez varlık olduğundan üç boyuta veya üç boyutlu varlık tezahürlerine irca edilemez. Yahut madde ve tezahürleri, mutlak varlık itibar edilemez. Çünkü, üç boyutlu varlık tezahürleri sınırlı, dolayısı ile bir yerde tükenmesi gereken varlık dalgalanmalarıdır. Üç boyutlu varlık tezahürlerini istediğiniz kadar ufalayın, daima üç boyutlu kalacaklarından sıfırcı (hiç'e) dönüşemezler. Yine istediğiniz kadar büyütün <<sonsuzlaşamazlar»>. Görülüyor ki, üç boyuttan sıfıra da, sonsuza da gidilemez. O halde, üç boyutlu varlıklar ve her türlü maddî varlık, ister tek başlarına, ister toptan düşünülsünler, her durumda sınırlı varlıklardır
Sayfa 45 - PdfKitabı okuyor
İnsan, maddesi ve bedeni ile çok küçük ve önemiz bir varlıktır. Lâkin, kâinata ve varlık âlemine bir gözlemci olarak yönelen ruh ve şuuru ile gerçekten muhteşemdir. Bu sebepten «en güzel surette yaratılmış>> ve «Allah'ın yeryüzündeki kutlu vekili» olmuştur.
Sayfa 43 - PdfKitabı okuyor
88 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.