y

Yahudilik Hıristiyanlık Müslümanlık Din

0 üye
Orman, Amalia Papa Sicca:
Bernard de Clairvaux, “Kitaplardan fazlasını ormanlarda bulacaksın. Ağaçlarla kayalar sana hiçbir öğretmenin söylemeyeceği şeyleri öğretecektir,” der. Orman antikçağlardan beri ve erken ortaçağın tamamı boyunca halkın ekonomik ve toplumsal yaşamı için gerekli olan bölgeyi sunar. Hayvanlar aleminin merkezi olup şövalyelerin ata binmesi, sürek avları ve düellolar için ayrıcalıklı bir mekân sunar. Hem inziva hem de eşkıyalık için seçilen yerdir. Zulüm veya intikamdan korkanlar için yakalanmayı imkânsız kılan ve özgür bir yaşam sunan bir sığınma yeridir. (Sayfa: 266-267)
Sayfa 267Kitabı okudu
Ormanlar
Zarar görmüş bir miras olarak orman * Romalıların fetihleri sırasında, her ne kadar Akdeniz ülkelerindeki geniş ormanlık alanlar yok edilmiş ve iklim yeni ormanların oluşmasını zorlaştırmışsa da, geç antik dönemde Avrupa’nın tamamı ormanlarla kaplıdır. Ayrıca erken ortaçağda uzun ve çok soğuk kışlarla yağmurlu ve çok sıcak yazlar gibi çevre ve
Sayfa 267Kitabı okudu
Reklam
Orman Ekonomisi:
''Erken ortaçağda av sadece şövalye yaşamının eğlenceli ve prestijli bir boş zaman geçirme şekli değil; aynı zamanda beslenme için av eti elde etmenin tek yoludur. Geyik avı, güçlü ve hızlı bir hayvan karşısında avcılık kabiliyeti sergileme imkânı verdiği için sadece üst sınıflara özgüdür. Av geleneği ve av hayvanlarının bolluğu sayesinde o dönemde herkesin et temelli beslenme imkânına sahip olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir. Dolayısıyla yabani hayvanların doğal mekânı olan ormanlar, bütün bir halkın hayatta kalması için temel önem taşıyan yerlerdir.''
Sayfa 269Kitabı okudu
Destanlar ve Efsaneler
“Vahşi av” adı verilen farklı bir av şekli, yani bazı geceler ölümlülerin gök kubbesinden inip gelen doğaüstü yaratıkların korteji de erken ortaçağa ait bir âdettir. Kelt kökenli olup Avrupa’nın tamamına yayılmış olan vahşi av efsanesi ile tregenda [Şeytanların toplandığı gece] kavramının ilk mekânı orman ve ağaçlardır. Gizemli orman dünyası üzerine kurulu olan İskandinavya efsaneleri sonradan Valhalla destanına ve Gespensterbuch’da anlatılan efsanelere yansıyacak (J. A. Apel - F. Laun, Leipzig 1811-1816), Wagner’in Tetraloji veya Cari Maria von Weber’in (1786-1826) Freischutz’u gibi son derece etkileyici operaların ve tiyatro eserlerinin temelini oluşturacaktır. * İnziva mekânı * Geç antik dönemde ve ortaçağda ormanlar aynı zamanda inzivaya çekilen keşişlerin ve azizlerin mekânıdır. Ormanların ve ağaçların arasında inzivaya çekilmelerini ve buralardaki faaliyetlerini konu alan ve sonraki yüzyıllarda ibadet kaynağı haline gelecek olan birçok hikâye ve efsane ortaya çıkar VIII. yüzyılda ortaya çıkan Eustachius veya Placidus kültü, İmparator Traianus’un (53-117) ordusunda bir komutan olup efsaneye göre bir ormanda avlanırken bir geyiğe rastlar (asil bir hayvan olduğuna inanılıp avı da bazen kutsal sayılırdı) ve boynuzlarının arasında ışıltılı bir haç gördüğüne inanır Eustachius bu görüntü karşısında karısı Theopista ve çocukları Theopistus ile Agapitus’la beraber Hıristiyanlığı kabul eder ve vaftiz edilir.
Sayfa 269Kitabı okudu
Evcil, Yabani ve Hayali Hayvanlar, Amalia Papa Sicca:
Erken ortaçağ kültüründe gerçek hayvanlar ile hayali hayvanlar arasındaki fark, bilimsel veya zoolojik bir analiz sonucu ortaya çıkacak farktan çok daha belirsizdir, çünkü gerçek hayvan dünyası konusunda bilgi edinme imkânsızlığı sonucunda bazen hayali bir hayvan gerçek bir hayvana benzeyebiliyordu ve bu olguyu doğrudan veya dolaylı bilgilerle doğrulamak mümkün değildi. Eğitici ve alegorik özelliğe sahip kitaplar olan ve bilinen tüm hayvanların fiziksel görünümünü, davranışlarını ve ilgili sembolizmini içeren bestiariumlar, ikonografi ve metin açısından temel kaynak teşkil eder.
Sayfa 270Kitabı okudu
Güler misin, Ağlar mısın..
Evcil Hayvanlar * ''Evcil hayvanlar, geç antik dönemde ve erken ortaçağda meskûn kırsal bölgelerde, derebeylerinin alanları içinde yaşayan, halkla temas içinde olan, güçlerinden/hizmetlerinden yararlanılan (örneğin eşek, at ve öküzler), beslenmenin temelini oluşturan (örneğin tavuk, küçükbaş hayvanlar, domuzlar ve tüm kasaplık hayvanlar) veya eğlence ve dostluk sunan (Örneğin köpek ve kediler) hayvanlardır. Özel bir konumu olan kedi genelde yoksullukla bağdaştırılır, çünkü ne kadar fakir olursa olsun, bir kediye bakamayacak kimse yoktur. Johannes Diaconus’un (?-882), Gregorius Magnus’u (y. 540-604) konu alan Vita’da sözünü ettiği inzivaya çekilen bir keşişin bir kediden başka hiçbir şeyi yoktu. Kedi, erken ortaçağdan beri aynı zamanda masalsı zenginliklerin kaynağıdır ve günümüze kadar ulaşmış olan Çizmeli Kedi öyküsünün kökeni erken ortaçağ dönemindeki bazı benzer öykülere dayanır. Ayrıca tek tek hayvanları tanımlayan ikili -olumlu/olumsuz- bağdaştırmalar söz konusudur: Bu örnekte kedi-yoksulluk, kedi-şans anlamlarına, kedinin vahşi bakışlı, parlayan gözleri, elektriklenen tüyleri gibi özelliklerine bağlı olarak Şeytani kedi kavramı da eklenir. Ayrıca kıtlık dönemlerinde kedi de, köpek ve fareler gibi, son çare olarak başvurulacak bir besin kaynağıdır.''
Sayfa 271Kitabı okudu
Reklam
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.