Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
inanıyorum ki insan kafasında ışıktan çok gölge var.
Can Yayınları, ePub
Hepimizin yaptığı en büyük hata; ister işle ilgili, ister kişisel olsun, belirli, genellikle de kısa vadeli hedeflere harcanmayan zamanların değerini küçümsemektir. Oysa sağ beynin, yaratıcı zihinle ilişkilendirmediğimiz alanlara büyük bir katkısı olabilir.
Reklam
592 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitap gemide çalışan birinin Kont'un kaptan olmak istemesiyle başlar .Hayatta herşey istediği gibi girdeken Mercedes le evlenmek istediği için hayatı alt üst olur . Çünkü Mercedes'i seven başkası vardır aynı zamanda Mercedes te baskasını seviyor . Olaylar karışır bu kişiler birleşip Kont'ta rakip olur ve onu hücreye tıkar . 14 yıl sonra Kont hücreden çıktığında herşey çoktan değişmiştir. Kont hücrede sevdiği arkadaşı yaşlı amca ölür . Onu çıkaracaklarken onun yerine geçer ve onu okyasuna atarlar . Ada ya kadar yüzerek hayatta kalır . Zekasını kullanarak hayatta kalmıştır . Üstelik çok bilgili olduğu için bir korsan gemisinde işe başlar .Daha sonra herşey yoluna girdiğinde adaya gider . Ona ihanet eden arkadaşları ve rakiplerinin hazineyi sakladığı yeri bulur . Artık zengin biridir . Geçmişin izlerine döner ve herkesi tek tek bulup intikam almaya başlar . En son Mercedes i bulur . Mercedes sevdiğiyle değil onu seven adamla evlenmiş ve eşinin Kont' ta yaptıklarını öğrenince onu terk eder ama Kont' a da dönmez çünkü onun kocaman bir oğlu vardır. Kitap ince bir zeka ve ayrıntıyla yazılmış ancak hazinenin orada yıllarca durması bir amatörce geldi. Galiba onu gömen kişi ölmüştü . Bir solukta okudum yine de . Kont takma isim. Okumanızı tavsiye ederim . Yanlızlığı seven biri olarak insanların hayatta tek başlarına kaldıklarında neler yaptıklarını hep merak etmişimdir . Denizin üstünde aylarca ne yaparlar veya bir ada ya düştüklerinde nasıl hayatta kalırlar gibi gibi . Bu tarz kitaplar okumak hoşuma gider bu yüzden .
Monte Kristo Kontu
Monte Kristo KontuAlexandre Dumas · İskele Yayıncılık · 201725,7bin okunma
Okulda bize nasıl düşüneceğimiz öğretilmez, düşünme hakkında düşünenler ise bunu, genellikle ilerleyen yaşlarında, tasarlayarak değil de doğal olarak yapma eğilimindedir. Kişisel olarak nasıl düşündüğünü anlamak, hiç kuşkusuz kendini tanımanın ve kişisel gelişimin paha biçilmez bir unsurudur. Bazı insanlar bir çözüme varamayacakları belli olduktan sonra bile sorunu evirip çevirme, zihin çarklarını döndürme ve böylece hüsrana uğrayarak zaman yitirme eğilimi gösterir. Kimisi de bir zihinsel açmaza rastladığını çabucak fark edip başka bir faaliyete geçerek, sorunun üzerinde "istiareye yatar". Çoğu durumda çözüm, ertesi gün ya da o gece kendiliğinden ortaya çıkar. Bu kişiler, deneyim kazanarak düşünme tayflarını yönetmeyi öğrenirler.
Siz bir meseleyle uğraşırken, bir sorun çözerken ya da sadece dış dünyada yaşayıp ilişki kurarken, beyninizin her iki yanı sürekli işlemektedir. Ama bilinçli düşünme açısından, dış dünyanın ya bilincinde olur, ya olmaz, ya da ikisi arasında bir yerlerde olursunuz. Ya dışa ya da içe doğru odaklanma eğilimi gösterirsiniz. Bir yandan çevrenizdeki "gerçek" şeyleri, insanları ve olayları temsil etmek üzere duyularınızı kullanırken, diğer yandan bu dış gerçeklikten habersiz bir halde içsel duyularınızı (imgeler görmek, sesler duymak, hisler yaşamak) kullanırsınız.
Hayatı göremezsiniz ama hayatta olduğunuzu bilirsiniz ..
Zihninizi görmezsiniz ama bir zihniniz olduğunu bilirsiniz . Ruhunuzu göremezsiniz ama oyunun ruhunun , ressamın ruhunun , müzisyenin ruhunun ve konuşmacının ruhunun gerçek olduğunu bilirsiniz.
Sayfa 285 - diyojenKitabı okudu
Reklam
Modern toplumda, bizler sol beynimizi sağ beynimizden çok daha fazla kullanma eğilimindeyiz. Bu durum öyle yaygındır ki pek çok insanda hayal kuran, yaratıcı sağ beyin çok uzun zamandır kullanılmayan bir kas gibi adeta dumura uğramıştır. İdeal olanı, beyninizin işini kendi bildiği gibi yapmasına izin vermenizdir. Gerçekte ise ikisi arasında öyle bir dengesizlik vardır ki, yaratıcı becerilerinize bir şans vermeyi sağlama alabilmek için sağ beyninizi uyarmak zorunda kalırsınız. Görmüş olduğumuz gibi, bir sorunu kuluçkaya yatırmak üzere zihninizden uzaklaştırmanın bir yolu, başka bir şey düşünmek ya da yapmaktır. Yaratıcı yakıtları şöyle bir çalkalayıp karıştırmak için beyin fırtınası tekniğini ya da son zamanlarda geliştirilen diğer yöntemleri kullanabilirsiniz.
Zihin, renklerin duyusal deneyimlerden damıtıldığı ve motifin aklın kıvrımlarından süzüldüğü, sık dokunmuş bir halı gibidir.
"İnsanların zihni için sabit bir hâl yoktur; her bir saniyede meydana gelen dönüşüm gereği her bir saniyedeki hâli sonsuz bir geleceğe aittir."
Sayfa 197 - İstanbul: Ketebe Yayınları, 2023.Kitabı okudu
Özgür bir zihnin nasıl olduğunu biliyor musunuz?
Korku olmadığında, zihin gösteriş yapmayı istemediğinde ve mevki ya da itibar peşinde koşmadığında zihinsel özgürlük varlık kazanır.
Reklam
Dolayısıyla, üstünlüğün sırrı beynin hangi yarısının kullanıldığında değil, her iki yarının en iyi yaptığı şeyi yapmasına izin vermekte yatar. Suskun kalan sağ beyin açısından bu, bilinçli müdahale veya eleştiri yapmaksızın işleyişine izin vermek anlamına gelir. Düşünme aşamalarının listesine bakıldığında, bir sorun ya da hedef üstünde bilinçli olarak düşünmek gibi, düşünmeyi kesip onu bilinçdışı zihne devretmenin de bir zamanı olduğu açıkça görülür. Bu ikili beyin sinerjisini kullanmak, en iyi performansı çıkarmak demektir.
Akış hali, bir spor dalı örneğindeki gibi fiziksel bir beceri ya da faaliyetle de ilişkilendirilebilir. Bu durumda akış, zihinsel olmaktan çok fizikseldir, ama bilinçli müdahale ya da çabalama olmaksızın meydana gelir; beyin hala baş denetleyicidir. Ve akış adeta tamamen fiziksel olduğunda bile, aslında bunlar bir kişinin hüner, hatta deha sergiler gibi göründüğü anlardır. Dolayısıyla bir basketbolcu "bölgede" oynarken sadece mükemmel paslar vermekle veya üç sayılık atışlar yapmakla kalmayacak, bir bakıma taktik veya stratejik kararları çok daha büyük bir netlik ve içgörüyle alıp rakiplerini yenebilecektir. Aynı şekilde, "hayal gücü" denebilecek bir şeyi teknik becerisine ekleyen bir futbolcu da çok daha iyi bir oyuncu olarak kısa sürede parlayacaktır. Her durumda, bir süper ortaklık iş başındadır. Beynin tamamı, doruk performansın koreografisini sergilemek üzere uygun adım işlemektedir.
İnsanlar bir şeyleri düşündükleri kadar nesnel biçimde görüp duymazlar.
Sayfa 175 - Epsilon Yayınevi, 10. Baskı: Nisan 2023Kitabı okudu
369 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.