Bir gün Allah'a kapattığı kapılar için teşekkür edeceksin, yolunda gitmeyen şeyler için ona şükredeceksin. Ve şunu bil ki Allah'ın planı her zaman bizim isteklerimizden daha hayırlıdır.
Allah'ı zikretmek, sırf "Allah" lâfzını tekrarlamaktan ibâret değildir. Zikir , ancak kalpte mekân bulduğu zaman niyet ve amellerin düzelip seviye kazanmasına vesile olur.
Mevlâna Hazretleri'nin buyurduğu gibi:
"Sırf ağızla, dille, duymadan, düşünmeden yapılan zikir, noksan bir tekrardır. Cân u gönülden, hayranlık duyarak yapılan zikir ise, sözlerden de, kelimelerden de âzâdedir... Ey O'nu bulama dan, sadece, O'nun adını yeterli bulan kişi! <<Hû» kâsesinden (yani Hakk'a dostluk menbaından) içmeden, nasıl olur da benlik arzularından kurtulabilirsin?"
Sular aşka gelir, coşar Hak diye
Başın taşa vurur vurur hû çeker.
Rüzgâr dağdan dağa koşar Hak diye
Arada bir durur durur hû çeker.
Otlar bile Hak diyerek bitermiş
Yağmur Hak’tan gelir, Hakk'a gidermiş
Hak âşığı âmâ gözlü bir derviş