Duygularım, duygu, duy… Adım Marcel benim, gerçi ismim Mahmut, Marcio ya da Matthias olsa ve başka bir kültürde büyümüş olsam da hiçbir şey fark etmezdi tıpkı aşık olduğum kızların görünüşlerinin benim harikulade hayal gücümden tek tip çıktığı gibi. Çünkü benim bu yüce hassas gönlüm her toprakta, her coğrafyada çiçek açabilir tıpkı çiçek açıp
Ön Not: Kitapların ön sözleri oluyor da incelemenin de ön notu neden olmasın değil mi sayın, pek sayın, en sayın okur? Şimdiden uyarayım bu incelemeyi üç şekilde okuyabilirsiniz ey okuyan ve okumayanlar. İncelemenin ilk bölümü kitaptan esinlenerek yazılmış bir kurmaca metindir. İsteyen o metni göz ardı edip direk incelemenin kendisine dalabilir.
Ünlü filozof Sokrates yolda bir tanıdığına rastladığında adam ona, “Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?” der. Sokrates, “Bana ne duyduğunu söylemeden önce sana küçük bir test yapmak istiyorum” der. Bu sözler karşısında adamın şaşırdığını gören Sokrates devam eder, “Hiç şaşırma dostum, düşüncelerimizi filtreden geçirmenin yararlarını şimdi göreceksin. Sana uygulayacağım testin adı ‘üçlü filtre testi’. İlk filtre ‘Gerçek Filtresi’. Şimdi söyle bakalım bana anlatacağın şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?” “Hayır” der adam. “Aslında bunu bana başkası anlattı ve... “ “Tamam” der Sokrates. “Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreye geçelim, ‘İyilik Filtresi’. Arkadaşım hakkında bana söyleyeceklerin iyi bir şey mi?” “Hayır, aksine.” “Öyleyse” diye devam eder Sokrates, “Onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan da emin değilsin. Fakat yine de son filtreyi kullanalım ‘Yararlılık Filtresi’. Arkadaşım hakkında bana anlatacakların işime yarayacak şeyler mi?” “Hayır, sanmıyorum.” “O hâlde” diye sözlerini tamamlar Sokrates, “Eğer bana söyleyeceklerin doğru değil, iyi değil ve işe yarar değilse bunları neden bana anlatasın ki?”