Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korkuyu yenmenin tek yolu Yine korkunun içinde yatan gizdedir Ölüm düşmanın ellerindeyse Yaşamak bizim ellerimizdedir
Reklam
Korku Katilidir Aklın!
"Korkmamalıyım. Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım."
Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi.
Pdf
“Cesaret, korkunun yokluğu değil, korkuya direnmek, ona galip gelmektir.”
Sayfa 109Kitabı okudu
Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi. Artık hiçbir duygusunu anlayamayan çocuklar gibi. Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek. Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz
Sayfa 19
Reklam
[Kabil;] Habil'e, kız kardeşlerine, hatta annesiyle babasına şöyle der: –Yeryüzünün küçük, zavallı solucanları, siz sadece sürünebilir ve titreyebilirsiniz. Korkunun çocukları olduğumuz için, dini de devamlı korku, titreme, şikayet ve dilenme olarak algılıyorsunuz. Eğer siz ruhen de gerçekten Yaradan'ın çocukları olsaydınız, yere kapanmak yerine, yukarılara uzanarak, büyüyerek, kendiniz birer hayat yaratırdınız. Bir tek ailesi tarafından anlaşılmayan, korkuyla büyütülen Kabil acı çeker; şüphelerle, başarısızlıklarla savaşır. Bu arada cenneti kaybeden ailesi, geçmiş parlak günleri için üzülürken, Kabil parlak gelecek günleri hayal eder. Ve Kabil gelecekle ilgili hayal kurmaya devam eder. Kültürün zafer resimleri gücünün önüne geçer. Gururlu, sağlam, güçlü ve yenilmezdir. Her şeye hazırdır. Doğanın bütün güçlerine karşı meydan okur. Hayatı sürekli bir kültür mücadelesi olarak görür ve öyle kabul eder.
Sayfa 59 - J. Linnankoski'nin "Sonsuz Mücadele" oyunundan bahsediyor.Kitabı okudu
Yalnız bir opera
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın, ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın Geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş
Korkmamalıyım.Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkıma götüren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde,onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım.
Cesaret, korkunun yokluğu değil, korkuya direnmek, ona galip gelmektir
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi. Artık hiçbir duygusunu anlayamayan çocuklar gibi Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz
"Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkınıtlar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi. Artık hiçbir duygusunu anlayamayan çocuklar gibi Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz."
Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.