Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı
Kayı Boyu hakkında bazı ilaveler yapılmıştır. Burada Dede Korkud bir kehanette bulunarak ahir zamanda saltanatın Kayılarda kalacağına şu şekilde işaret etmiştir: "Resul Aleyhisselam zamanında yakın Bayat boyından Korkut Ata derler bir er koptı. Oğuz'un ol kişi tamam biliçisiydi. Ne dirse olur idi. Gayıbdan dürlü haber söyler idi. Hak Ta'ala onun könline ilham ider idi. Korkut Ata ayıtdı: Ahır zamanda hanlık girü Kayı'ya dege kimsene ellerinden almaya ahır zaman olup kıyamat kopınça. Bu didügi "Osman neslidür, işde sürilüp gide yorır. Ve dahi niçe buna benzer söz söyledi. Korkut Ata Oğuz Kavmınun müşkilini hal iderdi. Her ne ki buyursa kabul ederler idi. Sözin tutup tamam iderler idi.
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı, başlangıcından itibaren ele almamız gerek. Osmanlı için yazılan kitaplarda direkt olarak Padişah ve hikayelerine girişler yapılıyor ve bunu yapanların çoğunu da okurken insan ister istemez hani güzel bir başlangıç bekliyor. Bu kitap oan sahip. Güzel bir önsöz, hem Bizans, hem Osmanlı, hem Batılı hem de Günümüz tarihçileri kâle alınarak
Osmanlı Padişahları
Osmanlı PadişahlarıAhmet Seyrek · Tulpar · 201530 okunma
Reklam
Akçeden, ülkeden, şandan daha değerli, en parlak en doğurgan ve en köklü olan şey nedir? Ahali, mavi börü gözleriyle bakan veliye bu kez kalpten gürledi. En uzun yaşayan adalettir.
Sayfa 20 - Güven Adıgüzel / Ben Boğaç Han, Dirse Han Oğlu!
"Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına, Rızkımı veren Huda'dır, kula minnet eylemem." Nesimi
Sayfa 21
"...gözlerimin acziyeti inkarı gerektirmez."
Sayfa 25 - Arda Arel/Dedem Korkut'u Çelik Çulluk'tan Kurtardığım Boyu
Nefeslerin tam bir sayısı, zamanın tam bir vadesi vardır, dedi heybetli olan. Her nefis ölümü tadacaktır. Tatmak kelimesini daha bir vurgulu söylemişti. Tatmak mı, dedim. Tatmak, dedi. Bu, ölmeden önce ölebilenler içindir; onlar ölümü tadar.
Sayfa 61 - İsmaıl Özen/Deli Dumrul
Reklam
Kelimeler içindeki duvarlara çarpa çarpa yankılanıyor, bin kılıç kuvvetiyle saplanıyor, daha da acı vermek için burgaçlanıyordu. Ruhunun çektiği, yeni tanış olduğu bu azabı tarif edemiyordu Selcen Hatun. .. Doğdu doğalı daha tenine bir iğne ucu bile batmamışken kelimeler etlerini doğruyor, kanını yere akıtıyor, aynı anda göğsüne, karnına, her azasına, yırtarak derin derin saplanıyordu.
Sayfa 68 - Mukadder Gemici /Aşk Cengaveri
"Her insan kabı kadar batar bu dünyaya."
Sayfa 119 - Osman Cihangir/Zaman Tamircileri
Derler ki, ölümün olduğu yerde intikam, göletin içindeki yosun gibidir. Kimse hiçbir şey yapmasa da, o orada yeşerir.
Sayfa 127 - Emre Ergin/Uşan Oğullarının Destanını Beyan Eder
Birlikte oynamayan çocuklar birbirlerini sevmezler.
Sayfa 75 - İz (Güray Süngü)
Reklam
Aklın, nefsin elinde zebun olmasın. Sabah sana selam vermeyen ahbabını sen ara. De ki seni dalgın gördüm. Derdinden mi daldın, yoksa uykunu mu alamadın? Derdin varsa söyle çare düşünek.
Sayfa 147 - İz(Mustafa Çiftçi)
Yom vereyim oğul, karlı kara dağların yıkılmasın! Gölgelice kaba ağacın kesilmesin! Kan gibi akan suyun kurumasın! Kadir Allah seni namerde muhtaç etmesin! Koşarken ak-boz atın sürçmesin! Sert ağaçtan çatal sapanın uvanmasın! Ak sakallı babanın yeri, ak pürçekli ananın yeri cennet olsun! En sonunda arı imandan ayırmasın! Amin diyenlerden Allah razı olsun! Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul olsun! Allah'ın verdiği umudun kırılmasın! Derlesin, toplasın, günahlarını Muhammed Mustafa yüzü suyuna bağışlasın!
Sayfa 32
Şehirlerin neden kadınlara benzetildiğini o gün anladım; çünkü bir şehri ancak ciğerinden sökülen ve sonunda seni yakıp tüketecek bir yeminle çözebilirsin.
Sayfa 96 - İz Yayıncılık
210 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.