Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fakat zihniniz büyük bir arzuyla, bir çözüm bulmakla meşgul oluyorsa, sorunu tümüyle kavrayamazsınız.
Sayfa 138 - Bunları Düşün
"Okumayı bilmezseniz, yürümeyi bilmezseniz, bir yaprağın güzelliğini takdir edemezseniz, yaşamıyorsunuz demektir. Yaşamın bütününü anlamanız gerek, sadece küçük bir parçasını değil. İşte bu yüzden okumak zorundasınız, işte bu yüzden gökyüzüne bakmak zorundasınız, bu yüzden şarkı söylemek, dans etmek, şiirler yazmak, acı çekmek ve anlamak zorundasınız; çünkü tüm bunlar hayattır…"
Reklam
Huzur aklın ürünü değildir; buna rağmen onları gözlemlediğinizde organize dinlerin akıl yoluyla huzuru bulma çabası içinde olduklarını görürsünüz. Savaş ne kadar yıkıcı ise gerçek barış, gerçek huzur da o kadar yaratıcı ve saftır ve insanın huzuru bulabilmesi için güzelliği bulması gerekir, işte bu nedenle henüz gençken çevremizdeki güzelliğin, uygun orantılarla yapılmış binaların güzelliğinin, temizliğin güzelli­ğinin, ileri gelen kişilerle sakin konuşmanın güzelliğinin farkına varmanız çok önemlidir. Güzelliği anlamak suretiyle sevgiyi öğreniriz, çünkü güzelliği anlamak kalbin huzurlu olması demektir.
Sayfa 169
"Gerçeğe giden bir yol yoktur, gerçeğin güzelliği de buradadır zaten, o yaşayan bir şeydir. Ölü bir şeye giden bir yol vardır çünkü o durağandır ama gerçeğin, yaşayan, hareket eden, belli bir yerde durmayan, hiçbir tapmakta, camide ya da kilisede bulunmayan, hiçbir dinin, öğretmenin, filozofun, hiç kimsenin size yolunu gösteremeyeceği bir şey olduğunu anladığınızda işte o zaman bu yaşayan şeyin aslında siz neyseniz o olduğunu -öfkeniz, vahşetiniz, şiddetiniz, ümitsizliğiniz, yaşadığınız acı ve keder- da anlarsınız. Gerçek bütün bunları anlamakta gizlidir ve gerçeği ancak hayatınızdaki bu saydığım şeylere hangi gözle bakacağınızı bilirseniz anlayabilirsiniz. Bu unsurlara da bir ideolojinin, sözcüklerden örülmüş bir perdenin, umutların ve korkuların arkasından bakamazsınız."
"Dünyanın neresinde yaşıyorsak yaşayalım ya da hangi kültüre ait olursak olalım birey olarak, insan olarak dünyanın genel durumundan bütünüyle sorumluyuz."
"Her birimiz, kendi hayatlarımızdaki saldırganlık, milliyetçiliğimiz, bencilliğimiz, Tanrılarımız, önyargılarımız ve ideallerimiz -ki hepsi de bizi ayıran faktörlerdir- yüzünden bütün savaşlardan sorumluyuz. Ve ancak zihnimizde değil sahiden, aç ya da acı çekmekte olduğumuzun farkına varır gibi sahiden, sizin ve benim, bütün bu süregelen kaostan, dünyadaki sefaletten, günlük hayatımızda ona katkıda bulunduğumuz, savaşları, ayrımları, çirkinliği, vahşeti ve açgözlülüğüyle bu korkunç toplumun bir parçası olduğumuz için sorumlu olduğumuzu idrak ettiğimizde - ancak o zaman harekete geçeceğiz."
Reklam
"Bir Tanrının ya da hakikatin ya da gerçekliğin -ya da her ne derseniz- olup olmadığı sorusu kitaplar, rahipler, filozoflar ya da kurtarıcılar tarafından asla cevaplanamaz. Sizden başka hiç kimse ve hiçbir şey bu soruyu cevaplayamaz, işte bu yüzden kendinizi tanımanız gereklidir. Toyluk ancak kendinden tamamen bihaber olmaktan doğar. Kendini anlamak bilgeliğin başlangıcıdır."
''Kendini tanımak bilgeliğin başlangıcıdır. Evrenin sırrı kendini tanımada yatar. Bu kendiniz dışında, hiç kimsenin size veremeyeceği bir eğitimdir ve güzelliği de buradadır. Kesintisiz bir dikkat ve sürekli sorgulayan bir zihin gerektirir. Gözlemleyerek, mücadele ederek, mutlu olarak ve hüzünlenerek öğrenmek zorundasınız.''
Eğer kendinizin farkındaysanız yalnızlığın ne olduğunu bilebilirsiniz: Tümüyle kendini yalıtılmış hissetme! Eşiniz, çocuklarınız, birçok arkadaşınız olabilir ama öyle bir an gelir ki kendinizi tümüyle yalnız ve yalıtılmış hissedersiniz; bu büyük bir acıdır.
Sayfa 36
Kendinizle, kendi sorunlarınızla, kendi bulanık düşüncelerinizle meşgul olduğunuz sürece, sonucun ne olacağına baştan karar verdiğiniz sürece, geçmişteki deneyimlerinize takılıp kaldığınız sürece gözlemlemeniz imkansızdır
Sayfa 42
Reklam
Adalet bütün olmak, entegre olmak, parçalanmamış olmak, onurlu olmak anlamına gelir. Bu da ancak kıyaslamanın olmadığı yerde mümkündür. Ama daima kıyaslıyoruz. Ölçümün olduğu yerde adalet olmaz. Taklidin, biçimciliğin olduğu yerde, çoğunluğun doğru düşündüğü varsayılan yerde adalet olmaz.adaletin tohumu anlayışımızın derinliğinde yani içimizdedir.
Sayfa 82
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.