DELİ HALİT PAŞA DESTANI
Namusluyla namussuz Paltosu bir batman gelirmiş Deli Halit Paşa’nın Katlayıp attığında adam da devirirmiş. Paltosu tılsımlıymış söylence olmuş. Kurşunlar girer de çıkamazlarmış Şamanca bir gösteri olarak silkince paltosunu Onlarca yenik kurşun yerlere saçılırmış. Deli Halit Paşa’da çifte tabanca “Namuslu” dediği sağa takılı Düşmana
Ruhunuz şad olsun...
Vatan ne türkiye'dir türklere, ne türkistan, vatan tek ve müebbettir: turan P. Astsb. Bçvş. Ömer Halisdemir, İlhan Varank, Erol Olçok, Abdullah Tayyip Olçok, Mustafa Yaman, Sedat Kaplan, Ümit Çoban, Yalçın Aran, Murat Akdemir, Mustafa Direkli, Ramazan Konuş, Serhat Önder, Yasin Yılmaz, Muhammet Yalçın, Recep Gündüz, Hüseyin Kısa, Halil İbrahim
Reklam
277- Mediha taç Yıldız yaş 43 Hatay, hayatı tehlikelisi vardır 278- Melike emir yaş 27 Hatay, hayatı tehlikelisi yoktur 279- Selver Doğan yaş 64 Hatay, hayatı tehlikelisi vardır 280_fehime bilmez yas-48 (Antakya) hayatı tehlikesi yok 281_bilal fırtına yas_ 33 (maraş) hayatı tehlikesi yok 282_bebek çağıl yas_45 (Osmaniye) hayatı tehlikesi var
Yakınlarından haber alamayanlar için liste!
324_hikmet günal yas_78(Antakya) hayatı tehlikesi var 325_azize ahmethan yas_21(Antakya) hayatı tehlikesi yok 326_ömer ahmethan yas_3(Antakya) hayatı tehlikesi var 327_davut ahmethan yas_30 hayatı tehlikesi yok 328_gülseher türkmen yas_6(Antakya) hayatı tehlikesi yok 329_seadet ummak yaş.-61(Antakya)hayatı tehlikesi yok 330_egemen kurtulan
Ahal teke
Kuyruğu ve yelesi kısa; kuyruk kılları incedir. Ahal-Teke boynunu, saldırıya hazırlanan bir kobra gibi dik tutar. saltanat sahibi padişahı andırır.Gözleri keskindir uzağı görür ve tehlikeyi tespit eder. Tırnaklarının sağlam olması uzun mesafeler kat etmesini sağlar.az yem yer, az su içer. susuzluğa dayanıklıdır çöl şartlarına elverişlidir çöle en dayanıklı atların başında Türkmen atları gelir.
Karanlıkta yavaşça odaya girdim, abamı ve şalımı çikarıp soyundum. Ama nedendir bilmem, yatağa elimde kemik saplı bıçakla girdim. Yatağının sıcaklığı, bedenime yeni bir can üfledi adeta. Sonra onun hoş, nemli ve sıcak bedenini, Suren nehri kenarında körebe oynadığımız o zayıf solgun yüzlü ve iri, masum Türkmen gözlü kızı hatırlayarak kucakladım. Hayır, yırtıcı, aç bir hayvan gibi saldırdım ona. Oysa içimden iğreniyordum ondan. Sanırım aşk ve nefret iç içe geçmişti bende. Serin ve ay ışıltılı vücudu, karımın vücudu, avının etrafını saran kobra yılanı gibi açılıp beni içine hapsetti. Göğsünün kokusu sarhoş ediciydi. Boynuma dolanan kollarında tatlı bir sıcaklık vardı. O an hayatım sona ersin istedim; çünkü o dakikada ona duyduğum kin ve nefret yok olup gitti.
Sayfa 94 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
16 öğeden 61 ile 16 arasındakiler gösteriliyor.