“Kitaplarla, resimlerle, güzel şeylerle dolu olan, insanların alçak sesle konuştukları, kendilerinin ve düşüncelerinin temiz olduğu bir havayı solumak istiyorum.”
"Benim anne ve babam da namaz kılıyor. Ama ben böyle şeylere inanmıyorum."
Dindar bir aileden, inkârcı bir çocuk...
Eğitim sisteminin çarpık, karışık ve karanlık yapısından başka türlü ne beklenebilirdi?
Düzceli Mehmet ve buna benzer daha çok gençler kurtarılmalıydı.
"Okul, öğretmen ve öğrenci... Birbirinden ayrılmaz ve ayrı düşünülemez bir şekilde, bir bütün oluşturmuşlardır. Birini diğerinden koparmak mümkün değildir. Bunun hiçbir maddi izahı da yoktur. Bu bir sevda, bir hasret ve bir gönül işidir."