Güzellik de en az hayat kadar, hatta daha da gizemliydi; güzelliğin iplikleri hayatınkilerle iç içe geçmişti ve kendisi de günışığı, yıldız tozu ve mucizeden dokunmuş aynı akıl sır ermez kumaşın bir parçasıydı.
Sadece tek bir bilimde bilgi sahibi olanın ne o bilimi ne de başka bilimleri pek de iyi kavrayamadığını biliyoruz zaten; kitaplardan öğrendiği tek bir bilim dalına yatgın biri temelin tekidir, üstelik pek de zeki sayılmaz. Böyle bir şey, kıvrak zekalıların ve her şeyi kolayca öğrenenler başına gelmez.