Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İdeolojilerin kalıcı çözüm üretemeyecekleri" kanaatine varinca;cemiyete,millete huzur vadeden medeniyetlerle insanlığı ebedî saadete hazırlayan vahiy kaynaklı dinleri ve o dinlerin inanç esasları içinde geliştirdikleri siyasî,idarî sistemleri inceleme ihtiyacı hissetti.
İnsanların hayvana ve maddeye özenmelerini caresizligin,şuursuzlugun tezahürü saydığı ve mutlak gerçeğin karşısında herkesin sükut ettiğini,bu hususta fazla söz söylemenin neticeyi değiştirmeyeceğini kendi tecrübelerinde de gördüğü için nihaî kararını vermişti: "Galiba tek kurtuluş inanmakta. İman ilâhi bir hidayet..."
Reklam
İstanbul'da da "parasız, kimsesiz ve yalnızdı" Hüseyin Cemil. Hayatı zorlaştıran bu sıfatların içinde ona en ağır gelen hâl, yalnızlıktı. Yegâne dostu yine kitaplardı. Kavgası da kendisiyleydi. "O kadar yalnızım ki, karanlıklardan iblisin elim uzansa minnet sıkardım." sözü içinde bulunduğu ruh hâlinin ifadesiydi.
Meselâ Elit Pastanesi'nin müdavimlerinden Salah Birsel, "Elit'e gelenlerin en kültürlüsü, en bilgisi Cemil Meriç'ti. Fransızcanın elenikasını bilir, gece gündüz de okurdu. Bu yüzden gözlerinin gücünü her gün biraz daha yitirdi. Ne var ki o buna hiç aldırmaz, odasında masanın üzerine sandalyeyi koyar, kendisi de sandalyeye çıkarak kitabını ampule 30 santim uzaklıkta okurdu. Bunu elektrik ampulünü aşağıya kadar iletecek kordona verecek parası olmadığı için yapardı. Bunca parasız oluşunun nedeni ise eline geçen paranın tümünün kitabı yatırması idi."
Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım ve kitapdaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı.
Siz ki anavatandan bile kovulmuşsunuz. Habasatle kaynaşmış, şerle yoğrulmuşsunuz. İnsanlığın, tarihin lanetlerle andığı Ufkumuzda tüneyen bir alay baykuşusunuz. Cemil Meriç
Reklam
Şiirde bir Bâkî, bir Fuzulî, bir Nedim, bir Şeyh Galip hâlâ rakipsiz. Hamit veya Fikret, Haşim veya Yahya Kemal, Necip Fazıl veya Nâzım Hikmet. Himalayalar’da birer zirve.
“Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım, karanlığa o kadar alışmışsınız ki, yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi. Aydın gölgesinden korkuyor. Kafası ile düşünen adamın tutunabileceği dal yok.”
Biz ki başları aynı kitaplara eğilen kimseleriz. Bizden yakın akraba mı olur?
Sayfa 73
Reklam
Ölüme koşacak mecalim kalmıyor...
Bazen bir kuyuya benziyor hayat; kirli, pis, zehirli bir kuyuya. Boğuluyorum. Ölüme koşacak mecalim kalmıyor...Kitaplar tuğla oluveriyor birden..Aczime tahammül edemiyorum.
Sayfa 104Kitabı okudu
Ölmek istiyorum, dekorsuz, poz almadan.Batan bir güneş gibi ihtişamla değil, kaderin bileklerime taktığı prangalardan kurtulmak için ölmek. Mütevazı bir odadan süslü bir salona geçer gibi, realiteden tarihe geçmek umurumda değil.
GENÇLİĞİ !
" O kadar yalnızdım ki, karanlıklardan iblisin eli uzansa minnetle sıkardım." Cemil MERİÇ
GENÇLİĞİ !
" Gölgeler birer birer eriyor sokaklarda, Çınlıyor bir bekçinin düdüğü uzaklarda. Yaşaran gözlerimle dışarıya bakıyorum, Bir cigara sönmeden birini yakıyorum. Dışarda karanlıklar korkuyla emekliyor. Dört duvar, dört Azrail başımızda bekliyor. Hastayım, yanan alnım pencereye dayalı, Önümde ailemin dolaşıyor hayali. Yatmak mı? O ne mümkün, sabah gelse diyorum; Titriyor inliyorum, inliyor titriyorum."
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.