Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kurtlukalem

Tıpkı canlı organizmanın kendini hayatta tutan işlevleri tutarlılığıyla dışa vurması gibi; dil de gramerin tüm mimarisi içinde, bir halkı hayatta tutan ve ona yalnızca kendine ait bir dil konuşma iktidarı veren temel iradeyi görünür kılmaktadır. ...Dil artık şeylerin tanınmasına değil de, insanların özgürlüğüne bağlanmıştır: "Dil insanidir: kökenini ve gelişmesini bizim tam özgürlüğümüze borçludur; o bizim tarihimiz, mirasımızdır."⁴⁶ ⁴⁶J. Grimm, L'Origine du langage, s.50
Sayfa 407 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
Reklam
Hayat, her varoluşun köküdür ve canlı olmayan cansız doğa, hayatın döküntüsünden başka bir şey değildir; düpedüz varlık, hayatın varlık olmayanıdır. Çünkü hayat ...aynı anda hem varlığın hem de varlık olmayanın çekirdeğidir: hayat olduğu için varlık vardır ve dağınık ve bir ân için sabit varlıklar onları ölüme tabi kılan bu temel hareketin içinde oluşmakta, duraksamakta, hayatı durdurmakta —ve bir bakıma onu öldürmektedirler— ama kendi hesaplarına, bu tükenmez güç tarafından yok edilmektedirler.
Sayfa 390 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
Bir arada var olma, bir organın veya bir organlar sisteminin bir canlıda var olmasının, ancak belli bir doğadan ve biçimden başka bir organın veya başka bir sistemin de var olmasıyla mümkün olduğunu işaret etmektedir: "Bir hayvanın bütün organları, bütün kısımları birbirleriyle bağlantılı olan ve birbirlerine etki eden ve tepki veren tek bir sistem meydana getirirler; ve bunlardan birinde, diğer hepsinde birden benzer değişimlere yol açmayan bir değişim olamaz."¹⁰ Sindirim sisteminin içinde, dişlerin biçimi (ister kesici ister çiğneyici olsunlar), "beslenme sisteminin uzunluğu, kıvrımları, genişlemeleri" ile aynı ânda değişir; veya, farklı sistemlerin bir arada var olmalarına ilişkin bir örnek vermek üzere, sindirim organları kol ve bacak morfolojisinden (ve özellikle de tırnakların biçiminden) bağımsız olarak değişmezler: pençe veya toynak olmasına -yani hayvanın gıdasını kavrayıp, parçalayabilmesine- göre, beslenme kanalı, "çözücü iç sıvılar", dişlerin biçimi aynı olmayacaktır.¹¹ Bunlar, aynı düzeydeki unsurlar arasında, işlevsel gerekler tarafından kurulmuş olan bir arada olma ilişkileri yaratan yanlamasına korelasyonlardır: madem ki hayvan beslenmek zorundadır, o halde avın doğası ve yakalanma biçimi, çiğneme ve sindirim sistemlerine yabancı kalamazlar (ve tersi). ¹⁰ G. Cuvier, Rapport historique sur l'etal des Sciences naturelles, s. 330. ¹¹ G. Cuvier, Leçons..., s. 55.
Sayfa 372 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
'Homo oeconomicus', kendi ihtiyaçlarını ve de onları giderebilen nesneleri kendine temsil eden değil, ölümün kaçınılmazlığından kurtulmak için hayatını geçiren, tüketen ve kaybeden kişidir. O sonlu bir varlıktır…
Sayfa 361 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
Klasik çözümleme nedreti ihtiyaca nazaran tanımlamaktaydı: nedretin ihtiyacın artması veya yeni biçimler kazanması ölçüsünde vurgulu hale geldiği kabul edilmekteydi; aç olanlar için buğdayın kıtlığı, ama sosyetede dolaşan zenginler için elmas kıtlığı.
Sayfa 359 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
Reklam
"Düşünmenin ne olduğunu, her ne olursa olsun, düşünürken ne hissettiğimizi acaba hiç, biraz kesin olarak fark ettiniz mi?.. Bir kanaatimiz olduğunda, bir yargı oluşturduğumuzda, kendi kendinize, şunu düşünüyorum dersiniz. Fiili durumda ister doğru ister yanlış olsun, bir yargıya sahip olmak bir düşünme eylemidir; bu eylem, bir ilişki, bir bağlantı olduğunun hissedilmesine ilişkindir... Gördüğümüz üzere, düşünmek her zaman hissetmektir ve hissetmekten başka bir şey değildir."²⁷ ²⁷Destutt de Tracy, Elements d'ideologie, I, s. 33-35
Sayfa 340 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
Tek başına..
"Sen ve senin yanında bulunanlar için, benim yolculuğum gibi bir yolculuk, mümkün değildir. Benim yolculuğumun yolu, sana ve senin yolunda bulunanlara kapalıdır. Bu yolculuğu, tek başınıza kalmanız koşuluyla yapabilirsiniz. Bu durumda da belirlenmiş, ileri ya da geri almanız olanaksız olan zamanı beklemelisiniz. Siz, oturmayla karışık bir yolculuğu seçmek, bununla yetinmek zorundasınız. Bir süre yolculuk etmeli, bir süre de bunlarla birlikte bulunmalısınız. Ne zaman içinden gelen büyük bir aşk seni bunlardan ayrılıp yolculuk etmeye yöneltirse, beni karşında bulursun... Ben sana yoldaşlık ederim. Yine onları arzulayacak olursan beni bırakır, onların yanına dönersin... Bu yarım yolculuklar, senin onlardan tümüyle ayrılışına kadar sürer..."²⁶
Sayfa 34 - Yapı Kredi Yayınları, Beşinci Baskı Eylül 2004 [ISBN: 975-363-475-7]Kitabı okuyor
GİRİŞ Eski ruhbilimciler, insandaki dış duyulardan başka beş de iç duyu kabul ederlerdi. Bunlar bellek (hafıza), sezgi (vahime), imgelem (muhayyile), anımsama (müzekkire) ve düşünme (mütekkire) idi. Bu beş duyu bir ortak duyuda (hiss-i müşterek) birleşirdi.
Yapı Kredi Yayınları, Beşinci Baskı Eylül 2004 [ISBN: 975-363-475-7]Kitabı okuyor
kurtlukalem

kurtlukalem

, bir kitabı okumaya başladı
Attila ve Hunlar
Attila ve HunlarGyula Németh
9.1/10 · 10 okunma
kurtlukalem

kurtlukalem

, bir kitabı okumaya başladı
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina
8.6/10 · 4.721 okunma
Reklam
"Dillerin mekanizması, kelimelerin telaffuzundan daha az keyfî ve daha fazla kurala bağlı olduğundan, biz burada dillerin birbirlerine olan yakınlıklarını belirleme konusunda mükemmel bir kıstas buluyoruz, işte bu nedenle, dilin büyük usulleri olan türetme, bileşim, bükümü aynı biçimde uygulayan iki dil bulduğumuzda, birinin diğerinden tûrediği veya her ikisinin birden aynı ilkel dilin lehçeleri olduğu sonucuna varabiliriz."¹²⁶ ¹²⁶Lord Monboddo, Ancient metaphysics, s. 326, c. IV
Sayfa 333 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
200 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Bazen, bir çocuğun bir futbol topuyla yaptığı havalı numaraları görüp hareketlerinin zarafetine ve keskinliğine hayret edersiniz. Prudente, en güzel şeylerin, doğası gereği en faydasız şeyler olduğunu düşündü.
Sayfa 185 - Labels and Other Stories, Nemesis Kitap Ocak 2022, [ISBN: 978-625-7359-75-7]Kitabı okudu
Dünyada ülkeler ve bir ülkede de emeğin pahalı olduğu anlar vardır: işçi sayısı az, ücretler yüksektir; başka bir ülkede veya başka bir anda emek gücü boldur, ona kötü ücret ödenmektedir, emek ucuzdur. Fakat bu gidiş gelişler esnasında değişen şey bir çalışma günü karşılığında elde edilebilecek gıda miktarıdır; eğer az yiyecek ve çok tüketici varsa, her emek birimi ancak düşük bir geçimlik miktarıyla ödüllendirilecektir; bunun tersine, eğer yiyecek bolsa, ödül yüksek olacaktır. Bütün bunlar, bir piyasa durumunun sonuçlarıdır; çalışmanın kendi, harcanan saatler, zahmet ve yorgunluk her halü kârda aynıdır; ve bu birimlerden ne kadar fazla gerekirse, ürünler o kadar maliyetli olacaktır. "Eşit emek miktarları, çalışan için her zaman aynıdır."⁵ ⁵Adam Smith, Recherches sur la Richesse des Nations, Fr. Çev., Paris, 1843
Sayfa 315 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
Dünyada var olan bütün şeylerin arasında, merkantilizmin "zenginlik" diyebileceği hangileridir? Temsil edilebilir olduklarından ötürü, bir de arzulanır nesne olanların hepsi. Yani, "ihtiyaç veya yarar veya zevk veya nedret" tarafından damgalanmış olanları.¹² Oysa, sikke imal etmeye (ancak bazı bölgelerde geçerli olanları değil de, dış ticarette kullanılanları) yarayan madenlerin zenginliklerin içinde yer aldıkları söylenebilir mi? Altın ve gümüş, yarardan yana pek nasipli değillerdir —"evin ihtiyaçlarında ne kadar kullanılıyorlarsa, o kadar yararlıdırlar"— ve ne kadar kıt olsalar da, miktarları bu kullanımlar için talep edilenleri aşmaktadır. Eğer aranıyorlarsa, eğer insanlar hep onun kıtlığını çekiyorlarsa, eğer madenler buluyorlar ve ondan elde etmek için savaşıyorlarsa bunun nedeni, altın ve gümüş para basmanın onlara, bu madenlerin kendiliklerinden sahip olmadıkları bir yarar ve nedret sağlamasıdır. "Para değerini, onu meydana getiren madenden değil de, Hükümdarın damgası veya imgesi olan biçimden alır,"¹³ Altın, para olduğu için değerlidir. Tersi doğru değildir. ¹²Scipion de Grammont, Le Denier Royal, Traité Turieux de l'or et de l'argent, s.48, Paris, 1620.
Sayfa 254 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
3.470 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.