Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kurtlukalem

Gerçekten usandıran bir ısrarcılıkla her üç-dört paylaşımın arasına sırışladığınız o reklamlar en sonunda yine sizin kaybedişinizi hazırlayacaktır. İşte bu kadar abarttınız!
Reklam
19 Aralık 1915, Çanakkale
Gece yarısından hemen önce, en öndeki mevzilerde bulunan unsurlar da geri geldi. Bu son unsurlar, gelmeden önce kurulu tüfekler hazırlamışlardı. Tetikler gergin şekilde iplerle bağlanmıştı. İp altlarına da yanan mumlar bırakılmıştı. Böylece bir saat kadar daha tüfek atışları devam etti. İki ve üçüncü hattaki mevzilerde bulunan askerler de sırayla geldiler. Geride sadece, dikenli tel geçitlerini kapatmak, telefon kablolarını kesmek, tökez telli ve basmayla çalışan mayınları tuzaklamak için bir istihkam müfrezesi bırakıldı.
1915 Çanakkale Seferi
1915 Çanakkale Seferi
Henry Woodd Nevinson
Henry Woodd Nevinson
21 Ağustos 1915
Saat 7.30'da artan sis ve akşamın karanlığında, Mestantepe'nin önündeki mevzilerimizden baktığımızda, Yusufçuktepe'nin geniş ve çıplak zirvelerine doğru "haki" figürlerin süratli şekilde tırmanmakta olduklarını görüyorduk. Zirveyi ele geçirmiş görünüyorlardı, sonra da karanlık iyice çöktü. Ve sonunda bu çok sıkıntılı tepe ele geçirilmişti. Sevinç çığlıkları duyulmuyordu fakat mutlulukları yüzlerinden okunuyordu. Ancak bu coşkunun kısa sürede yok olacağını tahmin etmemiştik. Aniden zirvedeki iki mevziden çapraz ateşler başladı. Tüfek, makineli tüfek ve şarapnel ateşi ortalığı cehenneme çevirmişti. Daha erken saatte 87. Tugay'ın geri sürüldüğü gibi şimdi de Yeomanry'ler geri sürüldüler. Bu mevkide tutunmanın mümkün olmadığını anlayan General Marshall, başlangıçtaki hatlara geri çekilme emri verdi. Bitkin ve çok yorgun askerler gece karanlığında geri döndüler. Tepenin sağında bulunan bir alay, Yusufçuktepe ile İsmailoğlutepe arasında İbrikçe Çiftliği'nin yakınındaki sırtı ele geçirdi. Ancak İsmailoğlutepe'yi ele geçirdiklerini zannederek o şekilde rapor verdiler. Neyse ki hata erken fark edildi ve o sırt üzerinde imha olmadan sabahın ilk ışıklarında geri alındılar. Yusufçuktepe olarak bilinen bu tepeyi (ki 8 Ağustos Pazar akşamı bir direnişle karşılaşmadan sadece bir taburla ele geçirdiğimizi unutmayın) ele geçirmek için yapılan harekât bize yaklaşık 5 bin kişilik bir zayiata mal oldu.
1915 Çanakkale Seferi
1915 Çanakkale Seferi
Henry Woodd Nevinson
Henry Woodd Nevinson

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çanakkale Cephesinin 8 saatlik tek ateşkesi
Ay durumuna göre 18-19 Mayıs gecesi, Türk hatlarından korkunç bir topçu ve tüfek ateşi başladı. Bu durum Anzak'ta sık sık olurdu ve alışılageldiği üzere ateş kesildikten sonra bir saatlik bir sessizlik oldu. Fakat bu sefer sabah 3.30'da sessiz kalabalıkların Avustralya mevzilerinin merkezine doğru süründüğü fark edildi. Emniyet postaları
25 Nisan 1915. Arıburnu Çıkarması, Birinci Gün
Akşama doğru Anzak mevzileri kabaca belli olmuş (gelecek üç ay boyunca bu mevzi hattı çok az değişmiştir) ve onları ele geçiren subayların isimleri bu mevzilere verilmişti. Tüm mevzi hattının derinliği bir kilometre kadardı ve dış sınırı da Balıkçı Damları'nı geçmiyordu. Gerçekten de ilk gün bir buçuk kilometrelik bir alan ele geçirilmişti.
Reklam
sunuş'tan..
"İlkellerin" doğaya gösterdiği saygıyı, Batı kültürü "tapınma" diyerek aşağılıyor; kendi "paraya tapınma" kültürlerinin ve yaşamı tek boyutlu algılamanın gerçek "ilkellik" olduğunun farkında bile olmadan. Bir Toltek'in dediği gibi; "Biz ağaca baktığımızda onu dinler ve ondan çok şey öğreniriz. Siz beyazlar, ağaçtan ne kadar kereste ve kâr elde edebileceğinizi hesaplarsınız."
Don Miguel Ruiz
Don Miguel Ruiz
Dört Anlaşma
Dört Anlaşma
Tanburi Cemil'in Ninni'sini bir musiki şaheseri saymak epeyce güçtür. Fakat o plağı bulursanız iyi dinleyin. İktisadi denkliği bozulmuş, mihrabı çökrneğe yüz tutmuş, gururunu yapan geleneklerin duvarı çatlamış bir topluluğun iç benliğini en canlı yerinden verir. Tanbur, sanatın hududuna girmeyen bir taklitle de olsa bütün havayı nakleder. Şüphesiz eski İstanbul sadece bu hüzün, bu hislilik değildi, sanıldığından çok fazla eğleniyordu. Belki de bu ninni, Hüseyin Rahmi'nin hayatımızın her safhasını alaya alan romanları gibi biraz da eğlenmek için yapılmıştı. Bununla beraber, bu fakirler cemiyetinde, saadeti bir ruh muvazenesinde arayan saf ve ahenkli insanların hayatında, her şeyin peşine bu gölge iyiden iyice takılmaya başlamıştı. Doğrusu istenirse bu hüzün biraz da kendiliğinden gelen bir şeydi. Tıpkı boş bir tiyatro sahnesinde seyredilen bir akşam saati gibi hayatın bazı unsurlarından doğuyordu. Petrol lambası, hava gazı ile yarı aydınlanan sokak, dilenci sesleri, bekçi sopası, yangın kor­kusu, acı vapur düdükleri, fazla dindar hayatın verdiği o garip psikozlar adeta matematik şekilde onu hazırlayıp besliyordu. Fakat ne de olsa vardı ve etrafımızdaki havayı elle dokunulacak şekilde kesifleştiriyordu. Onu kaybettiğimiz zaman kendimizi çıplak bulmamız, sarsılmamız da hayatımızda büyük bir yeri olduğunu gösterir.
Beş Şehir
Beş Şehir
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
youtu.be/vAzkdLSHWaw
Augustus Tapınağı ile Hacı Bayram-ı Veli Camii
Ankara, uzun tarihinin şaşırtıcı terkipleriyle doludur. Asırlar içinde uğradığı istilalar, üst üste yangınlar ve yağmalar şehirde geçmiş zamanların pek az eserini bırakmıştır. Acayip bir karışıklık içinde bu tarih daima insanın gözü önündedir. Türk kültürünün kendinden evvel gelmiş medeniyetlerden kalan şeylerle bu kadar canlı surette rastgele
Teknopoli
"Eğer uzak mesafeleri fethetmek için demiryolları olmasaydı çocuğum hiçbir zaman doğduğu kasabayı terk etmeyecek ve çocuğumun sesini duymak için telefona ihtiyaç duymayacaktım. Eğer ok­yanuslar gemiyle aşılıyor olmasaydı arkadaşım bu yolculuğa çıkmayacak ve ben endişemi gidermek için telgrafa ihtiyaç duymayacaktım. Bebek ölümlerinin azaltılması bizlere doğum kontrolünü empoze etti. Hijyen dönemi öncesine göre daha fazla çocuk yetiştiriyor değiliz ve aynı zamanda cinsel hayatımız daha güç şartlar altında gerçekleşiyor... Son olarak, zor ve sıkıcı bir hayatın uzatılmasının bize faydası ne? Ve eğer hayat acıyla doluysa ölümü memnuniyetle karşılamaktan başka ne yapabiliriz?"
Sigmund Freud
Sigmund Freud
Uygarlığa Dair Hoşnutsuzluğumuz
Uygarlığa Dair Hoşnutsuzluğumuz
Neil Postman
Neil Postman
Teknopoli
Teknopoli
"...insanlık tarihinde küçük önemsiz olaylar ya da doğada önemsiz yapraklar diye bir şey yoktur. Yüzyılların görünümü her yıl yaşanan gerçeklerle ortaya çıkar."
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)
Victor Hugo
Victor Hugo
Reklam
"Beynimiz onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, bizler yine onu anlayamayacak kadar basit olacaktık."
Jostein Gaarder
Jostein Gaarder
Beynin Sırları
Beynin Sırları
EN'ÂM Suresi 33. Ayet Onların söylediklerinin seni üzdüğünü biliyoruz elbet. Şu bir gerçek ki, onların yalanladığı sen değilsin; bu zalimlerin asıl inkar ettiği Allah'ın mesajlarıdır.
Hayat Kitabı Kur'an
Hayat Kitabı Kur'an
https://1000kitap.com/yazar/Mustafa-Islamoglu
İbrahim 35-41
35-41. Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak tut! Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin dokunulmazlaşmış Ev’inin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Verdiğin nimetlerin karşılığını ödemeleri için artık Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir. Ve onları bazı meyvelerden rızıklandır. Rabbimiz! Şüphesiz Sen bizim gizlediğimiz şeyleri ve açığa vurduğumuz şeyleri bilirsin. –Ve yerde ve gökte, hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.– Tüm övgüler, ihtiyarlık hâlimde bana İsmâîl’i ve İshâk’ı lütfeden Allah’adır; başkası övülemez. Şüphesiz ki Rabbim duamı çok iyi işitendir. Rabbim! Beni salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturan-ayakta tutan] biri kıl! Soyumdan da. Rabbimiz! Duamı da kabul et! Rabbimiz! Hesabın kurulduğu günde benim için, anam-babam için ve mü’minler için bağışlamada bulun!” demişti.
Nüzul Sırasına Göre Tebyinü’l Kur’an İşte Kur’an
Nüzul Sırasına Göre Tebyinü’l Kur’an İşte Kur’an
Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali
Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali
Hakkı Yılmaz
Hakkı Yılmaz
A'râf 201,202
201,202. Kendi kardeşleri onları sapıklığa sürüklediği ve bırakmadığı hâlde şüphesiz Allah’ın koruması altına giren şu kimseler, kendilerine şeytândan bir vesvese, karanlık kuruntu, sırnaşma gibi bir tufan iliştiği zaman, hatırlarlar/düşünürler. Sonra bir de bakarsın ki onlar görüp bilmişlerdir!
Nüzul Sırasına Göre Tebyinü’l Kur’an İşte Kur’an
Nüzul Sırasına Göre Tebyinü’l Kur’an İşte Kur’an
Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali
Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali
Hakkı Yılmaz
Hakkı Yılmaz
Hacc 77,78.
77,78. Ey iman etmiş kimseler! Zafer kazanmanız, durumunuzu korumanız için, Allah’ı birleyin, boyun eğip teslimiyet gösterin, Rabbinize kulluk edin, iyilik yapın ve Allah uğrunda gerektiği gibi gayret gösterin. O, sizi seçti ve dinde; babanız İbrâhîm’in dininde/yaşam tarzında sizin için bir zorluk oluşturmadı. O, daha önce ve işte Kur’ân’da, Elçi’nin size şâhit olması, sizin de insanlara şâhit olmanız için, sizi “Müslümanlar” olarak isimledi. Öyleyse, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun, ayakta tutun], zekâtı/verginizi verin ve Allah’a sarılın. O, sizin mevlânız; yol gösteren, yardım eden, koruyan yakınınızdır. O, ne güzel mevlâ ve ne güzel yardımcıdır!
Nüzul Sırasına Göre Tebyinü’l Kur’an İşte Kur’an
Nüzul Sırasına Göre Tebyinü’l Kur’an İşte Kur’an
Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali
Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali
Hakkı Yılmaz
Hakkı Yılmaz
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.