Kelimeler yetersiz kalıyor bazen.
İnsan bir kere yazmaya koyuldu mu, o ak pak kâğıtları masanın üzerine serip elini çenesine koydu mu, arada bir başını mektuptan kaldırıp uzaklara hisli hisli baktı mı, aklından geçenlerle parmakları arasındaki hızı dengelemeye çalıştı mı; ne hakkında yazarsa yazsın, neden söz ederse etsin, sözcükleri nerede dolaştırırsa dolaştırsın, lafı kendisine getirmeden duramazdı çünkü. Yeryüzüne dağılan tüm kelimeler insan kendinden söz etsin diye vardı belki.
“Bir zamanlar gençken yazar olmak istedim, olamadım. Güzel konuşmaya özendim, beceremedim, dilin canına okudum. Öyle ki başladığım lafı bağlayana kadar ter basardı. Evlenmek istedim, evlenemedim. Kentte yaşamak isterdim, hayatım köyde sona eriyor, vesselam!”
Reklam
Bir yazım vardı, yaklaşık 3 sene evvel yazdığım. Altından ismim silinip o kadar kişiye atfedildi ki, artık "anonim" bir hale geldi. Gelsin gelmesine de, neredeyse kırpa kırpa çeyreğini bırakmışlar. Bari bunu yapmasaydınız diyerek yazımın orjinal halini yıllar sonra sizinle paylaşayım. Beynimiz de bir algı var "sapık" dendiği
"Fakat ne de olsa köylü bizim efendimizdir," dedi. Ben derhal lafa karıştım; geldim geleli hiç bu kabil münakaşalara girişmemiş olduğum için herkes sustu ve kulak verdi, ben sordum: "Niçin?" Öteki, sualime hayret eder gibi yüzüme baktı: "Niçin mi? Bizi besleyen, bizi ve memleketi doyuran odur da ondan!" "Yalnız bir şey söyleyeceğim: Efendi diye başkasını çalıştıran ve ona hükmünü geçirene derler; çalışıp çabalayıp en sonunda elindekini bir hiç mukabilinde verenlere değil."
kırlangıçlar
Şehrin kıyısında, ufacık bir derenin kenarında, dalları suya sarkan ihtiyar bir söğüt ağacı vardır. İlkbaharın başlangıçlarında bu söğüdün dallarına bir dişi kırlangıç gelip kondu; derenin bir başından bir başına yıldırım gibi uçan, beyaz göğüslerini suya dokundurarak şeffaf kanatlı küçük böcekleri yakalayan diğer kırlangıçlara bakmaya başladı.
180 syf.
·
Puan vermedi
"Benim okuduğum nüshayı öncesinde Türkçe Kur'an, Türkçe İbadet kitaplarını hazırlarken Dücane Cündioğlu biraderimiz de kullandı, okudu; birçok kitabımı ve yıllar içinde itina ile derlenmiş birçok bâkir dosyamı, notları, fişi rahatlıkla alıp okuduğu ve kullandığı gibi... ( haklarını vereceği için hepsini gönül rahatlığıyla verdim ). Kendisine
Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Din ve Siyaset
Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Din ve SiyasetDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 201269 okunma
Reklam
1.000 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.