Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Tabiki sevdim, içinde Sıdıka'nın olduğu bir kitap sevilmez mi. Çocukluğum onunla geçti. Kitabı okurken tabiki yine özleyip diziye yeniden başladım. Bir süre burdan devam çok seviyorum Sıdıka karakterini. Kitabı olduğunu daha sonradan öğrendiğim için hemen almak istedim. İyi ki de almışım. 2 hikaye var içinde birincisi Sıdıka. Bir yandan diziyi izlerken birebir metinleri görmek de mutlu etti. 90lar ne kadar güzel zamanlardı. İyi ki o dönemleri yaşamış bir insanım. Şimdiden bakınca ne kadar garip geliyor, halbuki yaşandı bunlar. Diğer öykülerinden Fabrıga olanı beğendim. Yazarın kendi hayatından bir kesit aslında. Dedesini yazmış, yaşadıkları yere demir çelik fabrikası kurulması sonrası hayatını. Onu da çok beğendim. Hemen okudum. Ama diğer öyküyü beğenemedim. Bir puanı ondan kırdım. Sıdıkaya aşinaysanız zaten seversiniz. Eskileri yad edersiniz
Büyük istifedeler
"Küçük Hikâyeler Büyük Dersler" ismiyle bizlere sunulan bu kitab, Nevâdirü'l-Ekâbir kitabından esas alınarak hazırlanmış.Eserde başlığı olmayan doksan üç kısa fıkradan seksen tanesi seçilip sadeleştirilmiş.
Bu nükteli, eğitici kıssa ve fıkralara, muhteviyatına göre uygun başlıklar eklenmiş.
Muallim Naci'nin Hamidiye Kütüphanesi'ndeki Arapça ve Farsça kitaplardan istifade ederek seçip tercüme ettiği fıkraları, önce Saadet Gazetesi'nin edebiyat kısmında yayımlanır.
Gayet latif, zarif, edebi ve bilgece olan bu fıkralar, okurlar tarafından büyük bir ilgi görür. Hatta edebiyat sevdalısı ve hikmetli kişiler tarafından gazete nüshalarından temin edilerek not defterlerine yazılır.
Muallim Naci, bilgi hazineleri olmaya yakışır bu tercümeleri, bir araya getirip kitaplaştırmış.
Eser, Nevâdirü'l-Ekâbir ismiyle 1886 yılında İstanbul'daki Şirket-i Mürettibiye Matbaası'nda basılmış.
Hikmetli sözler, nükteli ifadeler ve akıl dolu kıssaların yer aldığı nasihat verici bu eseri okumakla büyük dersler çıkarmanız temennisiyle.
#oscarwilde ,iki yıllık mahkûm edildiği Reading Devlet Hapishanesi’nde tanıştığı Kraliyet Muhafızları ‘nda süvarilik görevi yapmış olan Charles Thomas Wooldridge’nin idam cezasına mahkum olma sebebini öğrenince derinden etkilenir.
Son günlerini vicdan azabı ve pişmanlıkla geçiren Wooldridge’nin idam edilmesinin ardından derin üzüntü çeken
224 syf.
·
Puan vermedi
3 hafta önce okuduğum lakin inceleme yazma fırsatına erişemediğimden dolayı ancak şimdi yazabiliyorum. Sıdıka… Sıdıka Saka bana çok değişik duygular tattırdı. Kah güldürdü, kah düşündürdü, kah duygusallaştırdı. Kendimle bir iç muhasebe yaptırdı. Canım Sıdıka… Etrafımızda o kadar çok Sıdıka’lar var ki… Hepsi gözümüzün önünden duruyor diyemeyeceğim
224 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı çok beğendim, çokta etkilendim. Çok saçma belki ama okundukça Allahım ne olursun Annem böyle olmasın ve Allahım lütfen bende böyle olmak istemiyorum diyip durdum. Birgün bir vasiyet yazacak olursam, Alzheimer olursam beni huzur evine gönderin yazacağım.
258 syf.
·
Puan vermedi
Görmenin Fıtratıyla Tevhid
❈ ❊ ❈
Kur'ân’ı Kerîmî Zişan, hayatın anlam bütünlüğünü tamamlamak, aydınlatmak, perdeyi/örtüyü kaldırmak cihetiyle özel bir yöntemle ilgi ve dikkat ister. Bireyin ve toplumun yön ve istikametini âyetleri anlam ve yaşayış üzerinde bir direnç kâbil edilirse dünyadan ahirete varoluş ve anlam
Sıdıka dizisini izleyenler ve izlemeyen herkesin çok beğeneceği, Türkiye gerçeklerini ve aile yapısını genel manada yansıtan, çok orijinal ve güzel bir eser.
Öpücük balığı ve Fabriga kısımları yine kısa ve güzel öyküler olmuşlar okumanızı öneririm ben çok beğendim. Kitabı bana hediye eden kuzenim/ablama teşekkür ediyorum.
Yazarın arka kısım notu;
"Tuhaftı... Sanki herkes 'fabriga'nın gizli bir işaretini taşıyordu... Orkestra kimselerin duyamadığı tılsımlı bir fabrika sireni çalıyor; yaşamın vardiyası değişiyordu... O an, 'ağır sanayi'nin, olanca ağırlığı üstüme çöktü... Kendimi de fabrikanın bir ürünü gibi duyumsadım... Bir an için, 'fabrıga'nın yaşamımızda hiç olmadığını düşündüm... Düşünemedim... Sonra, önce senin,ardından diğerlerinin gülümseyen 'düğünlü yüzlerine baktım... Baktım ve 'fabrıga'nın başka bir şey değil, biz olduğumuza karar verdim... Çocukluğumdan beri pek sevmediğim, o koca, dumanlı deve ait yüksek fırınların, niye Ayşe, Ülkü, Zeynep gibi insan isimleri taşıdığını çözdüm..."
BÜYÜK ORFOZ Yaman Koray - Deniz & Balık
Yaman Koray; Akis Kitap; 3.Baskı Ekim 2005; 382 Sayfa
Beş günde devrettim BÜYÜK ORFOZ adlı bu güzel romanı...Ne çabuk okuttu kendini bu roman! Denize, balığa, tekneye doydum âdeta. Yaman Koray kendini anlatmış bu romanında. Pek de iyi
yapmış. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Sağ olsun Vedat arkadaşım ödünç vermişti, İlla oku, diyerek. İyi ki verdi
"Vakt-i Muhabbet"
Herkes şiir yazabilir lakin her şiir yazan şair değildir. Şair, hal ehlidir, kalp ehlidir. Her ne kadar şiirinde merkeze kendini koymuş gibi görünse de esasında kendinden ziyade okurunu anlatır. Okurun derdini dile döker, onun söylemek isteyip de söyleyemediklerine tercümanlık eder. Bu açıdan baktığımızda şair, kendi hüznünden öte milletin hüznüne
Orhan Pamuk'un günlük tutma eylemindeki aracı yöntem, Montaigne'nin Denemeler kitabında söylediği, "Biraz mürekkep yalamış adamsam da, aklında bir şey tutabilen bir adam değilim" cümlesine denk düşer.
Ama Pamuk, ruhta cereyan eden imgeleri sadece kelimeler yoluyla değil, resimle de ortaya koyar.
Kelimeler yoluyla bize dünyayı resmedebilen, bunu göstermekte latif ve mahir bir yol sergileyen Pamuk, resimle bize bir şey anlatmaya kalkışmaz aslında, kendi içsel yolculuğu için ressamlık yanını sadece kendine sırdaş kılmıştır.
Oysa herkes öldürür sevdiğini..
Oscar Wilde sadece yazdığı eserleri ile değil Victoria dönemi İngiltere’sinde yasaklanmış olan cinsel yönelimi yüzünden hapis cezası almış Londra yakınlarında ki Reading Zindan’nda yatmıştır.Aynı zindana karısını çok sevmesine rağmen bir cinnet anında öldüren ve idama mahkum olmuş Wooldridge diye bir adam getirilir. 3 hafta sonra idam edilecek olan mahkum dan etkilenen Wilde onun hikayesini ve hapisane hayatını bu baladın da yazar.
Altı bölüm en oluşan bu balad da; bizim de “Ezel” dizisinden Tuncel Kurtiz’in o muhteşem yorumuyla söylediği dizeleri işte bu baladın da yazar:
“Oysa herkes öldürür sevdiğini,
Bunu böyle bilin,
Kimi hazin bir bakışla öldürür,
Kimi latif bir sözle,
Korkaklar öperek öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!..”