Gazeteci bir yazar tarafından yazılan eser beni bir hayli şaşırttı. Almanya halkından bilmediğim şeyler öğrenmenin yanısıra yazarın yaptığı yorumlar da ufuk açıcıydı. Birleşik Krallık ile karşılaştırmaların yapılması da kitabı zenginleştirmiş. Kitapta eleştirebileceğim tek şey yazarın Merkel hayranlığını yansıtış şekliydi. (spoiler)
Kitaba ilişkin kısa özet: Almanlar bazı şeyleri daha iyi yapıyor ama her şeyi değil…
İhsan Oktay Anar’ın tarzına aşinaysanız sevebileceğiniz bir kitap. Üç farklı karakterin birbiriyle bağlantılı hikayelerini kendi üslubuyla anlatıyor. Kitap aynı zamanda mühendislik ve mucitlik üzerine çeşitli çizimler barındırıyor. Puslu kıtalar atlası’yla yazarla tanışmışsanız ve üslubunu özlediyseniz, bu kitaba da şans verebilirsiniz.
Yazarın kitapları arasında en akıcı yazılmış olanı diyebilirim. Belki de politik çevrelerce cümleleri farklı anlamlara çekilmemesi için fazlasıyla özenilmiş de olabilir. Ülkemizin kuruluşuna ilişkin zor ve karmaşa dolu günleri hepimiz bir ölçüde öğreniyoruz ancak, kanaatimce pek anlamıyoruz. İşte bu kitap o günleri biraz da olsa anlamamızı sağlayacak açıklamalarla bizlere sunuyor. Bence ülkece böyle bir kitaba ihtiyacımız vardı ve hocamız bu boşluğu çok güzel doldurdu. Herkes mutlaka okumalı.
Hem çocuklar hem de yetişkinler için masal olarak nitelenen bu kitap gerçekten bir çok yönüyle iç ferahlatıcı ve huzur verici bir etkiye sahip. Tabiki çocukken okumayı yeğlerdim ancak üst üste ağır ilerleyen kitaplar okuduğum şu dönemde beni kuş gibi hafifletti. Yetişkinler ağır kitaplardan yoruldukları bir dönemde hafiflemek için okuyabilirler.
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765,7bin okunma
Klinik psikolog ve aynı zamanda profesör tarafından yazılan bu kitabı okumak birçok yönden hayli meşakkatliydi. Kitabın akademik dilinin yanısıra sürekli kendini tekrar etmesi ve çeviri yönünden başarısız olması kanaatimce en zorlayıcı yönleriydi. Bunun dışında kişisel gelişime ve özellikle şefkatli düşünmeyi öğrenme pratiğini geliştirmeye hizmet etmeyi amaçlayan bir kitap olması nedeniyle kaygı ve öfkenin temellerinde yatan sebepler çeşitli örneklerle açıklanmış. Bu tür örneklere ve gerekçelere rast gelmek benzer deneyimleri olan kişiler için kendi geçmişi üzerine düşünmeye itiyor. Tabi bu durum da okumayı bir hayli yavaşlatıyor ve biraz da sıkıcı bir hal almasına neden oluyor. Tüm bu sebeplere rağmen yine de kendini şefkatli düşünme alanında geliştirmek isteyenlere önerilebilir. Bu kitaptan özetle, (spoiler)
anlaşılmaya bu denli ihtiyaç duyan bir tür olarak biz insanlar, öncelikle kendi iyi ve kötü yanlarımızı anlamaya çalışmalı ve eleştirmek yerine kendimizi kabullenmeli, yer yer daha iyi olma yönünde telkin etmeliyiz.