Sen Ortadoğu'yu karıştırırken, kepçenin ucunu da bize tutturuyorsun. Bu konuda çekilecek Hollywood yapımlarını en yakın zamanda bekliyoruz. McDonald's ve popcorn yiyip, yanında da cola içerek alkışlayacağız yapıtlarını!
Ya TRT'de 200-300 bölümlük bir dizi, ya da TOKİ'nin dere yataklarına yapacağı inşaatlarda hissedarlık. ..
Bir gece oyun dağılmış, oyuncular yüzlerinde görevlerini başa rıyla yapmış olmanın gur u r u yla evlerine giderken, içlerinden birini bir güzel benzetirler. Başka bir gece de ansızın gelen bir telefon, oyunun oynandığı salona "bomba" konduğunu ihbar ederek seni ve seyirciyi tedirgin eder. Aynı telefon, herhangi bir gazeteye de açılır ve durumun bomba tesiri yapması istenir.
Böylece olayın yaygınlaşarak duyulması sağlanır. Seyircide de oyunu seyretmek istediği halde, "Aman kardeşim bak, bomba koyuyorlarmış, aman yavrum sakın gitmeyin böyle tiyatrolara.
Başınıza bir şey gelir. Gelmese de mimlenirsiniz" demeye başlar.
Böylece ayağı kesilir seyircinin tiyatrodan. Ve muhteşem final...
Oyuna artık kimse gelmez.
İki kardeş bir çorap yüzünden kavga edebilirler. Ama komşunun çocuğu sorun çıkardığında iki kardeş birlik olur. Ev sahibi ile kiracı arasında problem olduğunda, bina yıkılacaksa birlik olurlar. O öbürünün tepesinden halı sarkıttığında kavga eden komşular, mahalle maçında birlik olur. Hacısı, ateisti takımı gol attığında sarılır, ağlarlar. Düşman ülke sana savaş açtığında ülke birlik olur. Toprağım dediğin adamın her işine koşarsın. Memlekette yüzünü bile görmek istemediğin, başka şehirde canın, memleketlin olur. Toprak aynı toprak, biraz tuzlu, biraz kireçli. İnsan olarak birbirimizi sahiplenmek, birleşebilmek için uzaylıların dünyayı istila etmesi mi gerekir?
Levent Kırca
"Yürekten teşekkür ederim, anılarınızda bana yer açtığınız için."
Levent KIRCA
OT DergisiKitabı okudu
Rahmetli Altan Erbulak çok sevdiğim bir dostumdu. Sekiz derece miyoptu. Gözlük camları şişe dibi gibiydi. Oynadığı oyunlarda da gözlüksüz oynuyor, yani bir metre ötesini zor görüyordu.