Alışkanlık ve içgüdü çaresiz kalmadıkça doğa zekâya asla başvurmaz. Değişimin ve değişime gereksinimin olmadığı yerde akıl da yoktur. Yalnızca çok çeşitli ihtiyaçları ve tehlikeleri karşılamak zorunda olan hayvanlar zekâdan paylarını alırlar.
"Hakikatin ateşinde bir mum gibi eriyip yanmak isteyenler! Hakikat bu caddede değildir. Hakikat, mağazaların vitrininde değildir.. Hakikat, kadınların gözlerinde, dudaklarında, göğüslerinde, bacak aralarında değildir. Sinemaların koltuklarında, meyhane masalarında, içki kadehlerinde, sarhoşların gözyaşlarında değildir. Hakikat evlerdedir. Evlerin mutfağında, banyosunda, oturma odasındadır. Hakikat halının altındadır, buzdolabının içindedir, yastığınızın köşesindedir, resminizin çerçevesindedir, kütüphanededir. Kütüphanedeki kitapların içindedir. Hakikati bulmak için bakmak yetmez, görmek gerekir..."
"Belki de bu köpekler (sokak köpekleri) gibi olmalıyız... Yaşadığımızın farkına varmadan yaşamalıyız. Sadece bedensel ihtiyaçlarımızı karşılayıp, anın tadını çıkarmalıyız. Belki daha mutlu olurduk"
Alexandre Dumas ile tanışmam bu kitapla gerçekleşti. Dili çok akıcı ve güzel, bir uçak yolculuğumda sesli kitap olarak başladım ama bitiremedim, sonrasında kitabı aldım ve kaldığım yerden okuyarak devam ettim. Kitabı elimden bırakamadım, açıkçası ilk başta uzun bir kitap olduğu için gözümde büyümüştü ama başladıktan sonra resmen beni içine çekti. Koca bir intikam oyununu bu kadar güzel işleyen ve akıcı dille aktaran Dumas'ya hayran kaldım, diğer kitaplarını da okuyacağım. Önerileriniz olursa çok sevirim.
Monte Cristo KontuAlexandre Dumas · İthaki Yayınları · 201025,9bin okunma
Vaktiyle bizim gözlerimiz görürken de çevremizde körler vardı, şimdiyle karşılaştıracak olursak sayıları çok azdı, yaygınlıkla geçerli olan duygular gören insanların duygularıydı, dolayısıyla da körler her şeyi öteki insanların duygularıyla duyumsuyorlardı, kör insanlara özgü duygularla değil, şimdiyse tersine, körlere özgü gerçek duygular doğup gelişmekte, daha işin başındayız, şu anda eskiden duyumsadığımız duyguların anılarıyla yaşıyoruz, çevrendeki yaşamın nasıl olduğunu anlaman için gözlerinin görmesi gerekmiyor...