"Günümüz insanları bıkkınlar. Seyahat
ediyorlar; hafta sonu tatili için başka
yerlere gidiyorlar. Televizyon onlara
dünyayı bir tabak içinde sunuyor..."
Bizim esas kitlemiz halktı. Başlıkları atanlar onlardı. Bugün bunu söylemek basmakalıp bir ifade olabilir ama dinleyici kitlemize saygı duyduk. Gerçekten saygı duyduk.
Kişinin yaşamında en önemli yeri, başarısızlıklar mı yoksa başarılar mı kaplar? Ben kişisel olarak başarısızlıkların, daha doğrusu başarısızlıkları aşma biçiminin daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Tek bildiğim, çok genç yaştan beri deneyimin bana öğrettiği gibi, bir kadın aniden böyle ağlamaya başladığında, yapılacak en iyi şey ona tatlı bir şey vermekti. Yedikten sonra kendilerini daha iyi hissetmeye başlıyorlardı.
İnsanlara karşı her zaman korku dolu bir ürperme hissettiğim ve insan gibi konuşma, insan gibi davranma yeteneğime hiçbir şekilde güvenmediğim için tüm korku ve endişelerimi toplayıp göğsümün derinliklerinde bir kutuya sakladım.