Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esma

Esma
@llesma
Bir kitapçıda gözlerinin gözlerimi bulması dileğiyle...
İstanbul
86 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Para ölümü zehirlerse, ölümden bir tek öfke çıkar. Tabutların üzerinde insanlar dövüşür.
Reklam
Bütün dünya, benim için yalnızca seninle ilintili olduğu ölçüde varlık kazandı.
...ama bir tabutun üstündeki çiçeklerin ne anlamı olabilir ki?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sanki bir ateşin içine düşmüştüm, bu sevecenliğin yalnızca ve yalnızca bana yönelik olduğunu sanıyordum ve o bir an içerisinde yeniyetmeliğimde saklı olan kadın artık uyanmıştı; o kadın, sonuna kadar sana vurgun kaldı.
...İlk olarak, acıların insanı kusursuzluğa götürdüğü söylenir...
Reklam
Sonuçta maddi ya da manevi bir pisliği bir yerden kovsanız da başka bir yere sıçrayacaktır. Pisliğin kendiliğinden yok olmasını beklemek gerekir... Önyargılar, gündelik yaşantımızdaki bütün bu pislik ve iğrençlikler gereklidir, çünkü bunlar gübrenin kara toprağa dönüşmesi gibi zamanla faydalı bir şeye dönüşür. Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir.
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Dmirtiç insanlar hakkında yargıda bulunurken farklı renkleri gözetmeden sadece siyah ve beyaz gibi keskin renkler kullanırdı. Ona göre insanlık namuslular ve namussuzlar olmak üzere ikiye ayrılıyordu; ikisinin arası yoktu.
Namuslular kıt kanaat geçinirken, namussuzların karnı tok sırtı pektir.
Ne olmuştu da, "seninle dünyanın her yerine gelirim," diyen Müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı. Nerelere gidiyordu?
Reklam
Biz Müzeyyen ile telsiz duvaksız evlenmiştik. Kendi kendimize evlenmiştik. Nikahı Müzeyyen kıymıştı. Galata kulesi'nin tepesindeydik. Güneş, Haliç'in kuyruk sokumunda, inceden yangın rengindeydi. Müzeyyen önümdeydi, hafiften sarılmıştım. Kollarımı kendisine daha çok çekerek, kendini benimle sıkı sıkı sarmıştı ve "tamam" demişti "güneş bu işe izin verdi, pederim olarak."
O ağladıkça ben de ağlardım. Nedenimi bilmez ağlardım.
Hikayeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, ruh eve sığmıyor...
Memleketi görünürde birileri ama gerçekte ruhlar idare ediyordu.
"Ayak sesleriniz de olmasa, var olmadığınıza sizi neredeyse inandıracak bakışlar sokağı."
230 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.