Jack London'dan yine harika bir kitap.
15 yaşındaki Joe Bronson, gittiği okuldan, yaşadığı ve sıkıcı bulduğu şehirden, ebeveyn nasihatlerinden ve zayıf derslerinden sıkılmıştır. O sıkıcı bulduğu şehirde bile bir şekilde eğlenebileceği yollar arayıp dururken, bir yandan da gözü hep ufuklardaki o güzel gemilerdedir. Özendiği hayat işte oradadır, hırçın denizin dalgaları, devasa yelkenliler, aksiyon dolu bir hayat... Her şeyi terk edip gitmeye hazırdır.
Her hayatın zorlukları var elbette, ve uzaktan bakarken bunları görebilmek de bir hayli güçtür. Karadaki yaşamdan sıkılıp, deniz yaşamına özenirken işte bunu düşünmelidir insan. Zira o geminin üstünde duran, uzaktan baktığı balıkçı çizmeli genç de, gözlerini hasretini çektiği karaya çevirip iç çekiyordur. Joe ise, sıkıcı hayatındaki minnettar olması gereken şeyleri çabucak öğrenecektir.
Denizin ÇağrısıJack London · Can Yayınları · 20232,504 okunma
Dünyadaki bütün paralar bir araya gelse satın alamaz insan yaşamını. Boşuna harcanmış, ziyan edilmiş bir yaşamın yerini de tutamaz hiçbir para. Kısır kalmış, kırılmış, çirkinleşmiş bir yaşamı güzelleştiremez, onaramaz, yeşertemez para.
Dünyada hiçbir vakit yuva yüzü görmemiş, tepesinde bir damı olmamış insanlar bulunabileceğini ve dostunun gönlünü almak yerine, yarasını büsbütün deştiğini bilmiyordu.