Kitabı gözleri kuruyana kadar ve uykusuzluğa direnerek okumuş biri olarak çok uzun bulsam da beğendiğimi söyleyebilirim. Bir şeyi başarma isteğini, uzun süre diri tutmak için ateşi harlamak lazımdı. Bu da Martin de vardı. Zaten çocukken tutuştuğu kavgasından biliyordu. Hani biri için sadece amaç gerekir sonuç gerekmez. Bir gözü karalık gösterdi ve bir serüvene başladı. Kendini kanıtlamak belki de keşfetmek için. Buna kendini gerçekleştirmek de diyebiliriz. O kadar sayfa arasında Martin'i destekleyen, desteklemese de yanında duran bir iki insan vardı. Onu yeni hayatından habersiz, hala kendi gibi seven insanlar vardı. Ama Martin artık eski Martin değildi. Bu itibar, kendini kanıtlama ve sonucunda duyulan boşluk insanı hangi raddelere getirebilir?
Kalın bir kitap, daha çok irdeleyecek kısmı var. Yazar, Martin'e hayatından neleri eklemiş neleri kurgulamış bulmak zor sanırım kendi açımdan.
Ahh...