Durum hikayesi deyince onun adı gelir akıllara.
Sait Faik Abasıyanık.
“Kalabalığın ortasında yalnız gibiymiş.” öyle anlatırlarmış onu, tıpkı hepimiz gibidir çünkü...
“Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir.”
Eserimize gelecek olursak; on dört farklı kısa hikaye içeren kitapta Lüzumsuz Adam, hikayelerden biridir aynı zamanda. Her hikayesi ayrı ayrı içine çekiyor insanı. Ne lüzumsuz şeyleri ne lüzumlu anlatmış diyor insan!
Yazar bol bol içsel konuşmalara, tasvirlere, günlük hayatta karşımıza çıkması muhtemel insanlara ve onların hikayelerine yer vermiştir. Sıradan bir insan gibidir ve bir sanatçı olarak insanlar içinde bir insan olduğunu unutmaz. Bunu da kitapta şu sözleriyle dile getirir:
“ Ben hikayeciyim diye sizden ayrı şeyler düşünecek değilim. Sizin düşündüklerinizden başka bir şey düşünemem. O halde bu adamın hikayesi ne olabilir? Sakın benden büyük vakalar beklemeyin n’olur?”
O, düşündü durdu “Şimdi ben, bütün bunlara bir kulp takmalı mıyım?
Şimdi şimdi ben bütün bunlara, kendime, insanlara bir mana verebiliyor muyum?..” diye.
Siz düşünüp durmayın ve ilk fırsatta okuyun!
İyi okumalara!..