Sosyal adaletsizliğin savunmasız kıldığı insanlar ve Covid
BÜYÜK UMUTLARLA hoş geldin dediğimiz 2020, dünya
genelini bambaşka kaygılara bulayıp, acı ve sevinci,
korku ve cesareti, iyimserlik ve kötümserliği birbirine
katarak umarsızca ilerliyor. Sevdiklerini yitirenler,
derin yaslarının içinde, aynı ailede aynı virüse maruz
olup hayatta kalan diğer yakınlarının buruk sevincini dahi yaşayamadan ayakta
SİZ NE GÜZELDİNİZ BENİMLE BİLEMEZSİNİZ
Siz ne güzeldiniz benimle bilemezsiniz
A harfinden bir çarşı güneşi yüzünüzde
Hèlene uyruklu bir rüzgârdınız her şiirde
Benimdi, Ronsard'ın bir ülkesiydi yeriniz.
Şimdi kim bilir İstanbul'sunuz değilsiniz
Bir f'diniz Önasya'larda o şey evlerde
Şimdi nasıl bir yalnızlık eser yüzünüzde
Uzun sular olur duymak gibi bir şeydiniz.
Şimdi h, şimdi M sesi ilk nasıl karanlık
İpek gibiydiniz iyisi mi anlatmamalı
Ben yokum ya yoksunuz bakın nasıl artık.
Şimdi bakın nasıl bir yalnızlık vuran benden
Şimdi şiirlerde benim yazdığım sıkıntı
Bayılırsınız bir rüzgâr oynatsam ülkemden.
Aldatmanın işaretlerini tekrar tekrar görmezden geliyoruz. Aslında tekrarlanan çalışmalar ortalama yetişkinin hakikati yalandan ancak yüzde 54’ünde ayırabildiğini gösterdi. Bu bir kör tahminden zor bela daha iyi! Çok güven verici değil. Aslında bir şempanze neredeyse aynı başarı oranına sahip. Dahası bu istatistik sadece birisinin bize yalan söylüyor olabileceğinden şüphelendiğimiz olaylarla ilgili. Yalanları fark etme yeteneğimize ne kadar güveniyorsak, bu konuda o kadar kötüyüz.DİPNOT:Charles F. Bond, Jr. ve Bella M. DePaulo, “Accuracy of Deception Judgments,” Personality and Social Psychology Review 10 (2006): 214-234. En büyük ve en yeni meta analizde, Bond ve Paulo toplam 24.000 yalan ve gerçek yargısını içeren 206 çalışmanın araştırma sonuçlarını sentezlediler ve ortalamayı yüzde 54 buldular. Dahil olan 206 çalışmanın listesi şu adreste bulunabilir: leaonline.com/doi