"İnsan hayatında büyük bir muvaffakiyet kazanabilir, fakat yalnız onunla övünerek kalmak isterse, o muvaffakiyet de unutulmaya mahkûmdur. Onun için çalışmak ve daima muvaffakiyet aramak, herkes için esas olmalıdır.''
Atatürk'ün manevi kızı aynı zamanda eğitim için yurt dışına gönderdiği öğrencilerden Afet İnan 'ın derlediği
Mustafa Kemal Atatürk 'ün kaleminden hatıratlar.
Karlsbad Gezisi anılarını ve orada yaşadığı, konuştuğu her şeyi yazmış.
Kitabı okumaya başlar başlamaz hemen Google'ı açıp
Karlsbad nerede ? yazdım
Çekya'daymış.
Ya belki spoiler
Mustafa Kemal Atatürk 'ün 1.Dünya Savaşı ve kurtuluş savaşı sürecini dile getiriyor.
448 Sayfadan oluşan kitap, şu bölümlerden oluşmakta.
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'na Girişi ve Mustafa Kemal
Çanakkale Savunmasında "Kaderin Seçtiği Kişi" Mustafa Kemal
Yorgun Savaşçı
1. Dünya
KARLSBAD'DA GEÇEN GÜNLERİM
Mustafa Kemal Atatürk
✯
"Okuldan insan, mükemmel bir model olarak çıkmaz. Hayata, medeniyete ve her şeye ait hakiki ve merkezî eğitim, kanaat ve özgün düşünceler, okuldan ve genel hayata bizzat ve bilfiil katıldıktan sonra ve insanları, memleketleri, işleri dokunarak inceleyip araştırarak
Doktor gıda sorununu düzenlerken ekmek konusundan da söz edildi.
—Beraberinizde un getirdiniz mi? dedi.
—Hayır, dedim.
—O halde burada ekmek bulamayacaksınız çünkü hükumet yalnız yerlileri doyurmakla zorunludur, yabancıları değil.
—Öyle ise doktor, benim burada oturmaklığıma imkan yoktur. Hemen yarın memleketime döneyim. Bizim memleketimizde yabancılar yerlilerden daha çok harcamada bulunmaktadır. Ben de hükumetim katında yabancılara ekmek verilmesine engel olunmasını önereyim.
Doktor Vermerr bu sözlerden sonra ekmek sorununun halledilmesi için gerekli kolaylığı sağlayacağını söyledi.
Mebruke Hanım diyor ki, -Bütün genç kızlarımız biraz fazla tahsil ve terbiye gördükten sonra validelerini beğenmiyorlar. Onları adi görüyorlar. Ben buna çok kızarım. Bence valideler, kızlarını kendi seviyelerinden fazlaya çıkacak mertebede tahsile devam ettirmemelidirler. Varsınlar cahil kalsınlar...
- Dedim ki, Hanımefendi! Bu pek tabiidir. Yüksek seviyede olan, kendi seviyesinden irfanen dûn olanı beğenmez. Fakat bu hal haddizatında şayan-ı takdir ve teşvik görülmek lazım gelmez mi? Her yeni yetişen kendinden eskisini beğenmeyecek kadar yükselirse, o zaman, ancak o zaman ensal-i atiye yekdiğerinden kademe kademe yüksek seviyede bir silsile-i aliye vücuda getirebilir ki, terakki-i beşerin gayesi de budur. Onun için genç kızlarımızı ve genç erkeklerimizi fikren, ilmen maziye bağlı bırakmak, muayyen bir geri hududunun ilerisine geçmesine mümanaat fikrini tercih etmeyelim ve nazar-ı dikkat ve infialinizi mucip olan bunlar yalnız bizde değil, her millette böyledir.
- Canım diyorlar, buraya gelecek olan Goltz, bizden ders almak için değil, bize ders vermek için geliyor.
Mustafa Kemal buna şu cevabı veriyor:
- Büyük alim, filozof, Millet-i Müsellâha müellifi olan Goltz'dan istifade etmek, üzerinde durulacak mühim bir noktadır. Ancak Türk Erkân-ı Harbiye ve kumanda heyetinin, kendi vatandaşlarını nasıl müdafaa etmek lazım geleceğini gösterebilmeleri elbette ondan daha çok mühimdir. Bir de, buraya yorgun gelecek olan mareşale fazla külfet yüklememek de münasip olur kanaatindeyim.
Mebruke Hanım'ın İctihadı
Seyfi Beyin refikası Mebruke Hanım diyor ki, -Bütün genç kızlarımız biraz fazla tahsil ve terbiye gördükten sonra validelerini beğenmiyorlar. Onları adi görüyorlar. Ben buna çok kızarım. Bence valideler, kızlarını kendi seviyelerinden fazlaya çıkacak mertebede tahsile devam ettirmemelidirler. Varsınlar cahil kalsınlar...
- Dedim ki, Hanımefendi! Bu pek tabiidir. Yüksek seviyede olan, kendi seviyesinden irfanen dûn olanı beğenmez. Fakat bu hal haddizatında şayan-ı takdir ve teşvik görülmek lazım gelmez mi? Her yeni yetişen kendinden eskisini beğenmeyecek kadar yükselirse, o zaman, ancak o zaman ensal-i atiye yekdiğerinden kademe kademe yüksek seviyede bir silsile-i aliye vücuda getirebilir ki, terakki-i beşerin gayesi de budur. Onun için genç kızlarımızı ve genç erkeklerimizi fikren, ilmen maziye bağlı bırakmak, muayyen bir geri hududunun ilerisine geçmesine mümanaat fikrini tercih etmeyelim ve nazar-ı dikkat ve infialinizi mucip olan bunlar yalnız bizde değil, her millette böyledir.
Mustafa Kemal Paşa 36-37 yaşlarındadır. Çanakkale'de Anafartalar Kahramanı olmuş, Muş ve Bitlis'i düşmanın elinden bir bozkurt pençesiyle geri almıştır. Fakat büyük kumandan böbreklerinden rahatsızdır. Bu durumdan ötürü Viyana'nın Karslbad şehrinin kaplıcalarında tedavi amaçlı bir geziye gitmiştir. Karlsbad yeni adıyla Karlovy Vary günümüzde