Bu sene en sevdiklerim(2021)
Farklı türlerde okuma hedefimi bu sene az çok gerçeklestirdiğim için memnunum. Çok sevdiğim edebi metinler de olmuş ama bu sene en çok kurgu dışı metinlerden etkilenmişim. Bir senelik macerama baktığımda bazı kitapların diğerlerine göre öne çıktığını gördüm. Kimilerini edebi hazzından, kimilerini bilgilerinden ve bilgileri sunuş tarzından,
10/10
+İkimizden biri ölüverirse
-tek başımıza yaşayamayız değil mi ?
+ Hayır Marie hayır!
Yanılıyorsun her ne pahasına olursa olsun hatta ruhsuz bir vücut halinde kalsak bile çalışmak gerek...
Sayfa 72 - yordamKitabı okudu
paramız yoktu öyleyse düşünmek zorundaydık.
Sayfa 106Kitabı okudu
hayatın korkulacak bir yanı yoktur.onu yalnızca anlamak gerekir.
Sayfa 11Kitabı okudu
Madame Curie
Kadının ikinci sınıf vatandaş olarak görüldüğü dünyada, Marie'nin aklında sadece tek bir şey vardı. O da bilim diploması alabilmekti.
Sayfa 127 - İkaros
783.jpg){kind=small}
gelecekte marie curie'nin polonyum keşfi zamanla kaybolacak, radyumsa onun "muazzam başarısı" haline gelecekti. ama aslında en büyük başarısı, element keşfetmek için radyo aktivitelerini ölçerek yepyeni bir yöntem kullanmasıydı.
Sayfa 75Kitabı okudu
curie'lerin bilimde engelsiz bir yaşam düşü en sonunda gerçekleşecek gibi görünüyordu... ancak ünlerine karşın çalışmanın getirdiği mutluluk azalmıştı.
Sayfa 101Kitabı okudu
her durumda, marie curie'nin keşifleri kayıtsızlıkla karşılandı: o da kim oluyor? daha doktora tezini bile tamamlamamış noksan bir bilimci. mürebbiye olarak çalışmış polonyalı bir göçmen. bir teknik okul öğretmeniyle evli. üstelik de kadın...
Sayfa 67Kitabı okudu
bu sözü her yerde paylaşmak istiyorum
ben bu dünyada adalet olmadığına inanmıyorum. en güçlü sistem, daha doğrusu ekonomik açıdan en gelişmiş sistem buna ayak direyen sistem olacak. bir insan kendini tüketircesine çalışabiliyor ama en sefil koşullarda yaşıyor. iğrenç bir olgu bu, ama sonu bu yüzden gelmeyecek. sonu belki de insan bir tür makine olduğu için gelecek. her makineyi onu zorlamadan normal hali ile çalıştırmak ekonomik açıdan avantajlıdır çünkü.
-pierre curie
Sayfa 108Kitabı okudu
Minerva
Madame Curie, aslında pek çok kişinin peşinden gitmeyi arzuladığı biri, bir kadındı. Onun bunca güçlü ve başarılı olmasının ardında, onda var olan bir takım özelliklerin, yetiştirilme tarzının büyük etkisi vardı. Bir gün bunu defterine şu şekilde not edecekti: "Büyük bir keşif, Jüpiter'in kafasından tam donanımlı olarak fırlayan Minerva gibi, bilimcinin beyninden hazır halde çıkmaz; keşif, bir ön araştırma birikiminin meyvesidir."
Sayfa 124Kitabı okudu
bazı çok kötü günlerim oldu, onların anısını hafifleten tek şey ise şu: her şeye rağmen, hepsinden başım dik, yüzümün akıyla çıktım.
Sayfa 33Kitabı okudu
bir arkadaşına, "bazı insanlar, ben her şeye rağmen ateşi denen cinsten bir aşk yaşamak zorundaymışım gibi davranıyor. bu benim planlarımda kesinlikle yok. " diye yazdı. oysa aşıktı.
Sayfa 31Kitabı okudu
“ Radyumun saf tuz olarak yalıtılması benim tek başıma üstlendiğim bir girişimdir. ” Madame Curie
müthiş çaba
manya'nın liseyi bitirdiği yıl, bir polonyalı pozitivist, kadınların yüksek öğrenimi için el altından bir akademi başlatmış, bir yıl içinde gizlice buluşan iki yüzü aşkın kadını üye kaydettirmişti. birkaç ay sonra Ruslar tarafından keşfedildiler ve öğretmenlerin çoğu sürgüne gönderildi. bu bir meydan okuma oldu. sonraki üç yılda akademi "seyyar üniversite" diye anılmaya başladı ve bini aşkım kadını topladı. aralarında manya'yla bronya da vardı.
Sayfa 28Kitabı okudu
Madame Curie
"Hayatımızı kazanmak zorundayız ve bu da bizi çarkın bir dişlisi olmaya zorluyor. En acı olanı da içinde yaşadığımız topluma zarar vermeye zorlandığımız ödünler. Kendimizi zayıf mı güçlü mü hissettiğimize bağlı olarak çok veya az ödün vermek zorunda kalıyoruz. İnsan yeterince ödün vermezse eziliyor; çok fazla verirse onurunu yitiriyor ve kendinden nefret ediyor.
Ben bu dünyada adalet olmadığına inanıyorum. En güçlü sistem, daha doğrusu ekonomik açıdan en gelişmiş sistem buna ayak direyen sistem olacak. Bir insan kendini tüketircesine çalışabiliyor ama en sefil koşullarda yaşıyor. İğrenç bir olgu bu, ama sonu bu yüzden gelmeyecek. Sonu belki de insan bir tür makine olduğu için gelecek. Her makineyi onu zorlamadan normal haliyle çalıştırmak ekonomik açıdan avantajlıdır çünkü. (A.g.y. s.108)
Sayfa 134 - İkaros