Meğer babam bir çırak arıyormuş kendine. Eti de kemiği de iliği de ona ait bir çırak. Kazancını bir başkası ile paylaşmamak için suç ortağı olmak istiyormuş oğluyla.
"Geleceksin!" dedi, gittim. Ben o yaz, karnemi alır almaz, bir insan kaçakçısı oldum. Dokuz yaşında... Pek farklı yoktu aslında, bir insan kaçakçısının oğlu olmaktan...