Ve biz sadece Allah'a teslim olduk..
Günümüzde İslam ahlakının hakim olduğu evlerden bile ataist çocukların çıktığını, hiç beklemediğimiz şahısların sorgulayıcı tavırlarına şahit oluyoruz. Devam edelim, Kur'an günümüze hitap etmiyor diyen mi dersin, kabir azabını inkar eden mi, ooo sırat ne?? Kim anlatıyor diyenler bir hayli çoğaldı çevremizde de, yavaş yavaş artan bir
Evet, Nisyan
ŞUBAT AYI HİKAYE ETKİNLİĞİ #104029280 Merhaba. Mahmut Hocanız bu konuşma için beni ilk davet ettiğinde acaba insanların benim için vakitlerinden ayıracağı kadar ne başardım diye çok sorguladım kendimi. Sürekli cevap aradığım sorulara bir yenisini eklediği için öğretmeninize teşekkür ederim. Bugün 27 Mayıs 2051
Reklam
“Galatı meşhur, lügati fasihten evlâdır.” derler. Yani; meşhur olmuş, yaygınlaşmış yanlış kelime ve kullanımlar, artık unutulmuş ve bilinmeyen doğru kullanımlara tercih ediliyor -------------------------- Tarihimizde doğru sandığımız ama yanlış bildiği- miz konular var ... Örneğin ... "Gel ne olursan ol yine gel..." Bu söz kime
GELMEYEN İLHAM PERİSİ
Tak tak tak… “Güzide! Güzide! Lütfen kapıyı açar mısın?” dedi Osman. Gözleri yarım açık ve ayakta uyuyan bir halde kapıyı açtı Güzide. “Osman, ne oldu? Niye bu saatte kapıyı çalıyorsun?” diyerek kapıya yaslandı Güzide. “Acil bir durum var. Sen Türk Dili Edebiyatı öğretmeni değil misin?” diye sordu Osman. “Evet.” dedi Güzide. “Ben şiir yazmak
Bilim Kurgu Denemesi// Eleştirilere açık..
Ben yazdım... Demek çok isterdim ama bana ait değil site dışında bir arkadaşım bilim kurgu denemesi yazdı olumlu veya olumsuz yorumda bulunursanız sevinirim. —————————————— İNSANLIĞIN SONU: ÖLÜMSÜZLÜK ÇEKİLİŞİ NOT: Yazdığım öykünün birinci kısımdır. Hatta belki ana karakter Ashley'in Platonia'da yaşayacağı maceralar üzerine bir öykü serisi
Büyükler demişlerdir ki: “Ben kulumun zannı üzereyim.” hitabı, yalnız ahirete yönelik bir hitap değildir. Kul bu dünyada da zannı üzere yaşar ve yaşatılır. Madem böyle, kendi zannın ile kendine perde olma. Hakikatin ve sırrından gafil kalma. Eğer senin zannında maneviyat yakinen varsa ve kendinde bunlara bir inanç görüyorsan, o inancın ile bunlar zamanla sana keşfettirilir. Sen bunların mümkünatına itikad ediyorsan ve bu inancına hiç şüphe karışmıyorsa, o zaman bunlar sana tattırılır ve yaşattırılır. Ancak sen hayatı yalnız maddeden ibaret görüyorsan, o zaman bil ki senin için gerçekten sadece öyle bir hayat vardır. İlahi kudreti ve o kudretin izhar noktası olan kendini, zannı ile sınırlayan ve kapayan bir kimse, bunlardan habersiz yaşar ve yaşatılır. Yaşayan ölülerden olur. O sebeple denilmiştir ki: “İnanan ile inanmayanın/zikreden ile zikretmeyenin arasındaki fark, diri ile ölü kimsenin arasındaki fark gibidir.” Ölü isen tatma, duyma, görme… Sana kim ne desin? Ancak diri isen kendine gel. Kendini, kendinle perdeleme. Olmaz deme. Gelecek olan ilahi imdada ve kendi hasletlerine mani olma. Ben öyle bir kudrete bağlıyım ki, onun yanında olmaz yoktur. Böyle der ve buna yakinen iman edersen işte o vakit keramet ipini beline bağlamış olursun. Sonsuz bir kudreti yakinen kabul eden ve şüphe etmeden o bilinç üzere olan kimse; o kudrete bunu ispat eder. O kudrete bunu ispat ettiğin vakit senin için mümkün olmayacak bir şey mümkün değildir. İşte o yüzden: “Nefsini bilen, Rabbini bilir.”
Reklam
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.